‘Kemal’in vücudundan mermi çekirdeği çıktı onu da görmeyecek misiniz?’ 2017-03-24 09:04:20 DİYARBAKIR - Kemal Kurkut ile ilgili konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, “Bu cinayet Newroz başka açılardan kana bulansın cinayetiydi. Bir kurşunun vücudunda olduğu otopsi raporunda da yer almış. Vücudunda çıkan o kurşunun, hangi silahtan çıktığı çok rahat bir şekilde tespit edilebilir. Bu cinayeti de görmeyecek misiniz?” diye sordu. Diyarbakır Newrozu’nun kutlandığı Newroz Parkı’na gelmek isterken, Evrim Alataş Caddesi üzerinde üzeri yarı çıplak olmasına rağmen “canlı bomba şüphesiyle” polis tarafından vurularak öldürülen İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Kemal Kurkut’un infaz edilmesinin yankıları sürüyor. Kurkut’un öldürülmeden etkisiz hale getirilebileceği tepkileri yükselirken, Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri incelemelerde bulunarak, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Olaya ilişkin Vali Aksoy ile görüşen HDP Sözcüsü Osman Baydemir, görüşmenin ayrıntılarını anlattı. ‘VUR EMRİNİ VEREN KİM?’ Olayın gerçekleştiği andan bu yana hakikatin bütün çıplaklığıyla açığa çıkması ve hakikat ışığında bu yargısız infazın cezasız kalmaması için çaba gösterdiklerini belirten Baydemir, bu cinayetin arkasındaki saikın, nedenin açığa çıkması konusunda Diyarbakır Valisi ile görüştüklerini dile getirdi. “Bütün amacımız hakikatti açığa çıkarmak; bu hakikat üzerinden sorumluların cezasız kalmamasını sağlamaktır” diyen Baydemir, “Çok açık ve net bir şey ortaya koyduk. Bir kere bir öğrencinin çantasında ne çıkarsa, ne olması gerekiyorsa Kemal Kurkut'un çantasında da çıkan odur. Protokol girişi A'dan Z'ye gelen bütün insanların kameraya alındığı bir giriştir. Dolayısıyla gelen misafirlerimizle birlikte bütün diyaloglarımız polis tarafından kameraya alındı. Dolayısıyla Kemal Kurkut'un infazı saniye saniye kameralara kaydedilen bir cinayettir. Aralarında geçen diyalog nedir? Kemal Kurkut'u agresif kılan bağırtmaya sevk eden beni vurun diyen o baskı neydi? Kim tarafından nasıl bir tahrikle karşılaşıldı? Bu minvalde sağ yakalanma olanağı yüzde 100 varken, bir biber gazıyla veya başka bir yöntemle derdest edilme imkanı varken, ateş emri veren kimdir? ‘Durun ateş etmeyin’ diyen polislere rağmen ateşe devam edin emrini veren kimdi? Bütün bunların açığa çıkarılması gerekiyor. Zaten bütün bunlar kamera kayıtlarında var. Dolayısıyla bu cinayet kim tarafından hangi saikla işlendi?” diye sorarak, olayın açığa çıkarılması gerektiğini vurguladı. ‘O KURŞUN ÇOK RAHAT TESPİT EDİLEBİLİR’ Otopsi işlemleri esnasında Kurkut’un vücudunda mermi çekirdeği çıktığına işaret eden Baydemir, “O kurşunun hangi silahtan çıktığı çok rahat bir şekilde tespit edilebilir. Bir kurşunun vücudunda olduğuna dair otopsi raporunda da yer almış. Kurşun kime ve hangi silaha ait olduğu bellidir. Bu doğrultuda karartılma imkanı da olmayan bir cinayettir. Şimdi olması gereken saldırganın ve onun arkasındaki saikın derhal görevden çektirilmesi ve tutuklamasıdır ki deliller karartılmasın. İşte biz bu talepleri ve girişimleri 3 gün oldu sürdürüyoruz. Bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. ‘BU CİNAYETİ DE GÖRMEYECEK MİSİNİZ?’ Newroz'a dair yapılan bütün tahriklerin aynı zamanda “normalleşme olmasın” tahrikleri olduğunu vurgulayan Baydemir, şöyle devam etti: “Kaos devam etsin tahrikleridir. Normalleşmeyi, kaos devam etsin arzusuna sahip olan her kimse tetiği de çektiren onlardır. Biz bunu açığa çıkarırsak ülkenin düze çıkmasına katkı sunmuş oluruz. Kimse katil olmasın, kimse maktul olmasın politikasını hayata geçirmiş oluruz. Bu itibarla bir kez daha Başbakan’a çağrımdır; siz yüz binleri, milyonları alanda görmediniz. Bunun özü şudur halen bu halkı tanımıyorsunuz. Bu yol, yol değildir bir kere. Bundan vazgeçmeniz lazım. Tüm çıplaklığıyla işlenen bu cinayeti de görmeyecek misiniz? Çok açık söylüyorum, cinayeti işleyen kadar, onun delilini saklayan karanlıkta bırakan ve aynı zamanda cezasız bırakılmasını sağlayanlar da en az tetiği çekenler kadar sorumludurlar.” ‘CİNAYETİN ARKA PERDESİ AYDINLATILMALIDIR’ İçişleri Bakanlığı’na da çağrıda bulunan Baydemir, “Hrant Dink cinayetini hatırlayın. Önce ‘öfkelenmiş iki genç’ işiydi. Devletin en derinine ve en tepesine kadar çıkan planlı bir cinayet olduğu açığa çıktı. O planla cinayetin bir parçası olmamak için, İçişleri Bakanlığı’nın bu cinayetin arkasında her ne varsa açığa çıkarmakla mükelleftir. Aksi taktirde cinayete ortaktır ve tarih bu şekilde tanımlayacaktır. Arka perdeyi aydınlatmalıdırlar. Delillerin karartılmasını önlemek, failleri derhal tutuklamak ve en ağır cezayla cezalandırılmasını sağlamaktır. İşte bütün bunlar gerçekleştiğinde o zaman samimiyet ortaya çıkmış olacaktır” şeklinde konuştu. ‘KAOS ORTAMI DEVAM ETSİN CİNAYETİYDİ’ “Karanlıkta bırakılan her cinayet, yeni cinayetlerin habercisidir. Karanlıkta bırakılan her hak ihlali yeni hak ihlallerin habercisidir” sözleriyle Kurkut’un infazının karanlıkta kalmamasını gerektiğini söyleyen Baydemir, sözlerini şöyle tamamladı: “Ama hiç bir şüpheniz olmasın insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı yoktur. Bu cinayette de zaman aşımı olamayacaktır. Tahir Elçi'yi katledenler nasıl bir sürecin kapanıp bir savaş sürecinin açılmasını arzuladılarsa ve bu mesajı verdilerse bu cinayet de aslında kaos ortamı devam etsin cinayetiydi. Newroz kutlanmasın, Newroz başka açılardan kana bulansın cinayetiydi. Newroz'a gelen yüz binlerin ve tertip komitesinin feraseti büyük vahim olayların oluşunu önledi. Şimdi yargıya, valiye ve kamuoyu kriterlerine düşen gerçek, hakikat ve adaletin ortaya çıkartılması yetecektir. Bu art niyetli kliğin amacına ulaşmaması için yetecektir.”