Miraz’ın boş beşiği O'nu bekliyor 2017-03-31 09:04:25 İSTANBUL -Annesi Gülistan Diken Akbaba ile cezaevine konulan Miraz bebeğin boş beşiği evin bir odasında O'nu bekliyor. Cezaevine gittiklerinde yaşadıklarını anlatan Miraz'ın anneannesi, dedesi ve babası Miraz ile annesinin serbest bırakılmasını istedi. Gülen Cemaati soruşturması kapsamında tutuklanan hakim Mehmet Ekinci tarafından verilen hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması ardından tutuklanan Gülistan Diken Akbaba, 7 aylık bebeği Miraz Akbaba ile, 41 gündür Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde. Gülistan Akbaba, 2012 yılında gözaltına alınarak 2 yıl cezaevinde kalmış ve daha sonra tahliye edilmişti. Devam eden mahkeme süreci sonucunda cezası onaylanınca eşi ve bebeği ile Maltepe’de çarşıda gezerken yakalama kararı olduğu gerekçesi ile bebeği ile birlikte 19 Şubat’a Bakırköy Cezaevi'ne konuldu. BEBEĞİNİN AĞLAMA SESİ KULAKLARINDA ÇINLIYOR Annesi ile birlikte cezaevine giren Miraz bebek, 8 aylık olurken, beşiği ise boş bir şekilde evin bir odasında duruyor. Eve her gittiğinde Miraz’ın ağlama sesleri kulaklarında çınlayan baba Akbaba her işten geldiğinde çocuğu ile oynayarak zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile olmadığını, oysa şimdi tek başına kaldığı evde zamanın geçmek dahi bilmediğini anlatıyor. Eşi ile çocuğu cezaevine konulduktan sonra evin kendisine yabancı geldiğini söyleyen baba Akbaba, fotoğraflarla teselli buluyor. Cezaevinde her geçen gün büyüyen bebeğinin gelişimini göremeyen baba Akbaba, 40 gündür cezaevinden çocuğunun fotoğrafının verilmemesinden dert yanıyor. ‘YENİDEN YARGILAMA OLMALI’ Akbaba eşi ile çocuğunun hukuksuz bir şekilde tutuklanmasına ise oldukça tepkili. Akbaba, "Ceza veren 16’ncı Özel Yetkili Mahkeme (ÖYM) devlet tarafından hukuksuzluk yarattığı gerekçesi ile kapatıldı. Daha sonra mahkeme heyetinden 3’ü tutuklandı, 1’i kaçak durumda. Hakim Mehmet Ekinci geçen ay kaçaktı ve Yalova’da yakalandı. Bu, mahkemenin hukuksuz ve adaletsiz bir mahkeme olduğunu, devletin bütün yetkililerin kabul ettiği bir şeydir. Bu hakimler aynı zamanda görevden alınmış ve hakim değiller. Hakimlikten atılmış insanların verdiği karar ile Gülistan ve 8 aylık bebeğimiz cezaevinde" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Bu mahkemeler haksız hukuksuzdur" diyerek, çocuğunu yargılamadığını belirten Akbaba, bugün ise Miraz'ın bu mahkemelerde yargılandığını ve cezaevine konulduğuna dikkat çekti. Akbaba, görevden alınan hakimlerin baktığı davalarda yeniden yargılanma sürecinin başlatılmasını istedi. 'BEBEĞE SİYASİ TUTUKLU MUAMELESİ YAPILIYOR' Eşi ile bebeği cezaevine konulduktan 10 gün sonra görüşlerine gittiğini belirten Akbaba, “Gülistan ve bebeğimi camın arkasından gördüm. Çok tuhaf ve acı verici bir durum. Bebeğinize dokunamıyorsunuz, sarılamıyorsunuz ve öpemiyorsunuz. Bebeğe siyasi tutuklu muamelesi yapan bir anlayış var. Telefon ile konuşmaya çalışıyorsunuz. Ses geçilmez bir camın arkasındasınız. Görüşe gelen akrabaların hepsi çok üzülüyor bu duruma. Bir şey konuşamadan geri dönüyoruz ve her görüş sonrası 3-4 saat kendimize gelemiyoruz” dedi. Kapalı görüşleri yarım saate indirdiklerini söyleyen Akbaba, “Biz 5 kişiyiz, hiçbir şey konuşamadan geri dönüyoruz. Yanımıza getirilmesini istiyoruz, ama ona da izin verilmiyor. Birbirimize sadece bakabiliyoruz” diye kaydetti. “Bebeklerimize sarılamadığımız bir dönemi yaşıyoruz” diyen Akbaba, açık görüşte bebeğine dokunmayı hayal ediyor ancak açık görüşlerin de Olağanüstü Hal (OHAL) gerekçesiyle 2 ayda bire çıkarıldığını da not düşüyor. MİRAZ’A DİYET YEMEKLERDEN EK GIDA YAPILIYOR Adalet talebinde bulunan Akbaba, dosyanın baştan sona haksız bir dosya olduğunu söyledi. Akbaba, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanlığı'na ulaşmaya çalıştıklarını ancak sessiz kaldıklarını dile getirdi. Cezaevinin bir bebeğin yaşayabileceği bir yer olmadığını vurgulayan Akbaba, “Yaşıtları ile olmalı, güneş görmesi lazım ve toprağa basması lazım. 8 aylık oldu. Ek gıdalar alması lazım. Cezaevinde bu şartlar yok. Gülistan ile birlikte kalan kadın tutsaklar, diyet yemeği yazarak Miraz’a bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama yeterli değil” diye konuştu. “Miraz büyüdüğünde adını internette yazdığında neler düşüneceğini düşünüyorum. Bununla nasıl başa çıkabilir diye düşünüyorum” diyen Akbaba, bunun acı verici olduğunu söyledi. TORUNUNA DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINDAN BAKIYOR Anneanne Gülsüm Diken ise, hemen hemen iki günde bir torununun başını yıkamak için uğradığı eve, kızı ile torunu tutuklandığından beri en fazla 3 defa gelmiş. Görüşe gittiğinde torununu camın arkasından gördüğünü söyleyen Diken, "Bir insan okunamadığında nasıl hisseder?" diye sordu. ‘MİRAZ AKLIMDAN ÇIKMIYOR’ Görüşe gittikleri anı anlatan Diken şunları kaydetti: “Gittiğimiz zaman annesi ile geliyor. Önce bir şaşkın şaşkın bakıyor, tanımıyor. Tanımaya çalışıyor. Biz camın arkasından biraz el kol işareti ile çocuğa kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Annesi telefonu kulağına verdiğinde sesimizi duyuyor, gülüyor. Diğer kadın tutsaklar gelip Miraz’a türkü söylediklerinde oynuyor. Bunları biz görelim diye yapıyorlar. Neşeleniyoruz. Sonra, hüzün ile ayrılıyoruz. Eve geldiğimde de o gece yatamıyorum. Miraz aklımdan çıkmıyor.” ‘MİRAZ BEBEK ABA VE BABA DEMEYE BAŞLADI’ Miraz bebeğin yeni yeni “aba ve baba” demeye başladığını ve emeklemeye başladığını ifade eden Diken, son olarak, “Torunumun yanımızda olmasını istiyoruz. Annesi ile birlikte serbest bırakılsın” dedi. MİRAZ’I CAMIN ARKASINDA GÖRMEYE DAYANAMIYOR Dede Muzaffer Diken de hislerini şu sözler ile anlattı: “Hissettiğimiz Miraz’ın yanımızda olmamasıdır. Bu durum çok ağır şeydir. Bunu ancak yaşayan bilir. Cezaevine gittiğimiz zaman camın arkasından bakıyoruz. O dokunamıyor, biz dokunamıyoruz. Bu bir acı ve işkencedir. Cezaevinde kendisini o halde gördüğüm için fazla dayanamıyorum. 5 dakika onun cam arkasında gördüğüm için dayanamadım ağlayarak dışarı çıktım.”