Artık görelim, ülkenin üzerine bir bomba yerleştiriliyor! 2017-04-28 09:02:59 MERSİN - Mersin NKP Sözcüsü Erkan Demir, nükleer santralin bölgesel bir sorun olmadığını belirterek, "Enerji üretme hevesi ile ülkenin üzerine bir bomba yerleştiriliyor. Bunu artık görmek gerek. Mersin’den Sinop’a Türkiye’nin dört bir yanında buna dur demek gerekiyor" dedi. Üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen Çernobil Nükleer Faciası'nın etkileri hala günümüzde devam ederken, ekolojistlerin Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali ile Sinop’taki Nükleer Santralleri'ne karşı yaptığı uyarılara ise yetkililer kulaklarını kapatmayı sürdürüyor. Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Erkan Demir, nükleer tehdidinin bölgesel olmadığını ifade etti. Çernobil Faciası'nın Ukrayna’da 31 yıl önce meydana geldiğini ve halen tehdit oluşturduğunu anımsatan Demir, “Komşu ülkenin gölgesinde bir afetin mağdurları olarak radyasyon etkilerini artık birebir yaşamaya başladık. Geçen zaman içerisinde yaşamımızda insanların birçoğu kanserle savaşması ya da ölümlerle son bulması neticesinde nükleerin zararlarını çok daha açık bir şekilde görmeye başladı. Ancak bizler bugün bu yaşananlara rağmen Mersin ve Sinop’ta yani kendi ülkemiz sınırları içinde nükleer santraller inşa etmeye başlıyoruz. Tüm tehditler ortada iken bunu yapıyoruz. Bu santrallerde bir kaza meydana gelip gelmeyeceğini önlemlerin yeterince alınıp alınmadığını kimse bize garanti edemiyor” dedi. ‘BİLİRKİŞİ RAPORU BİLİMSELLİKTEN UZAK' Akkuyu Nükleer Santrali'ne ilişkin şimdiye kadar iki dava açıldığını ve 15 kişilik bir heyet ile geniş bir bilirkişi incelemesi yapıldığını hatırlatan Demir, şunları aktardı: “İki farklı keşif yapıldı. Bu keşiflerin her ikisi de yerinde yapılan keşiflerdi. Bununla beraber ilk kez nükleer karşıtları olarak Akkuyu Nükleer Santral projesi sahasına girebildik. 11 Temmuz 2016’da yapılan incelemeyle bu güne kadar alana tekrar girme şansı bulamadık. Ancak yaşadığımız süreçte ulusal sorunlar ortaya çıktıkça kararlar da ona göre değişiyor. Yapılan inceleme sırasında bilirkişi heyetine onlarca öneri sunulmasına rağmen hiçbirini dikkate almayarak bir rapor hazırlanmıştır. Hazırlanan raporda insan ve doğa sağlığına değil enerji üretimine önem verilmiştir. Bu da insan sağlığının ne kadar önemsiz görüldüğünü ortaya koymuştur. Bilirkişi heyeti kendi alanında uzman kişilerden oluşuyordu. Ancak uzman görüşlerine rağmen hazırlanan rapor bilimsellikten uzak bir rapordu. Heyet hazırladığı raporda çevrecilerin ve NKP’nin tüm uyarılarının haklı olduğunu santral ile birlikte ortaya çıkacak tehdidin doğru olduğunu belirtmesine rağmen ÇED raporunu olumlayan bir rapor hazırlamıştır. Konuyu sadece gerekli önlemlerin alınması üzerinden değerlendirmiştir. Bu bilimsel bir yaklaşım olmaktan uzaktır.” ‘ELBET BİRGÜN ANLAYACAKLAR' Şirkete tahsis edilen alana dair iptal davası açtıklarını ve davanın devam ettiğini belirten Demir, 20 Nisan’da yapılan ikinci bir bilirkişi incelemesinin sonucunu beklediklerini ancak sonuç alma yönünde bir umutlarının kalmadığını söyledi. Hukukun üstünlüğüne güvenmekten başka bir yol olmadığını ancak hukukun üstünlüğünün olduğuna dair inançlarının kalmadığını ifade eden Demir, “Umuyoruz ki bu santralin ya da Sinop’taki santralin yanlış olduğunun farkına varılacak. İnsan ve doğa sağlığını dikkate alacak bir vicdan sahibi çıkacak. Ancak çıkmasa da çevreciler ve bu ülkeyi sevenler buna dur demek için ellerinden geleni yapacaktır. Santral inşaatı her ne kadar devam ediyor olsa da elbet bir gün bu santralin yanlış olduğunu anlayacaklar. Ancak umuyoruz ki bunu geç olmadan fark ederler” ifadelerini kullandı. ‘ÜLKENİN ÜZERİNE BİR BOMBA YERLEŞTİRİLİYOR' Yaptıkları tüm yasal başvurulara karşı yeni yasalar getirildiğini aktaran Demir, şunları aktardı: “Açtığımız tüm davalara karşı ‘Madem bu yasaya aykırı bu yasa değişir’ şeklinde bir yaklaşım sergilenmiş ve kanunların etrafından dolanmak suretiyle bu süreç işletilmeye kalkılmıştır. Tahmin ettiğimizin de üzerinde değerli olan o doğanın yok edilecek olması sadece bölgesel anlamda Mersin’i etkilemiyor. Aksine ulusal bir sorun olduğunu görmek gerekiyor. Mersin ile birlikte Türkiye’de yaşayan herkes ve Türkiye’nin tüm bölgelerini etkileyecek bir proje olduğunu görmek gerekiyor. Enerji üretme hevesi ile ülkenin üzerine bir bomba yerleştiriliyor. Bunu görmek gerekiyor ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Mersin halkı ve Türkiye halkları bunun farkında. Nitekim yapmış olduğumuz oylama sonucunda Mersin’de yüzde 84’lük bir kesim nükleer santral istemediğini belirtmiştir. Yarın Mersin’de Akkuyu’da ya da Sinop’ta meydana gelecek bir sorun sadece bu bölgeleri etkilemeyecek. Bölgesel anlamda Kıbrıs’a kadar uzanacak bir alanı etkileyecek. Bütün Akdeniz’i etkisi altına alarak çevre kentlere yayılacak. Biraz daha ötesini düşündüğümüz zaman tüm Karadeniz’i etkisi altına alacak. Bunu artık görmek gerek. Mersin’den Sinop’a Türkiye’nin dört bir yanında buna dur demek gerekiyor.”