‘Özgür basın yürüyüşü tutuklamalarla engellenemez’ 2017-01-19 09:04:41 DİYARBAKIR - KHK ile kapatılan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik’in tutuklanması ile birlikte ajansın tutuklu çalışan sayısı 11'e çıktı. DİHA editörlerinden Mehmet Ali Ertaş, muhabirlerinin ve çalışanlarının toplumun yüklediği rol ve misyonu yerine getirdiğini ve bu nedenle tutuklandığını söyleyerek, özgür basın yürüyüşünün tutuklamalar ile engellenemeyeceğinin altını çizdi. “Gerçeklerden asla taviz verilmez” sloganı ile 2002 yılında yayın hayatına başlayan ve 14 yıllık yayın hayatı boyunca özgür basın geleneğini esas alan Dicle Haber Ajansı (DİHA), 29 Ekim 2016’da OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı. DİHA, 24 Temmuz 2015’den kapatıldığı 29 Ekim 2016 tarihine kadar 48 kez sansürlendi. 11 ÇALIŞANI TUTUKLU Yayın hayatı boyunca muhabirleri haber takibi sırasında engellenen, tehdit edilen, bürolarına baskın düzenlenen, devre dışı bırakılmak istenen DİHA, bütün baskı ve engellemelere rağmen yoluna devam etti. Çatışmalı ortam ile birlikte onlarca muhabiri gözaltına alındı, bir çoğu tutuklandı, onlarcası hakkında dava açıldı. DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik, muhabirler Mazlum Dolan, Ziya Ataman, Muhammed Doğru, Abdulkadir Turay, Nedim Türfent, İdris Sayılgan, Mehmet Güleş, Perihan Kara, Erdem Mühirci, Şerife Oruç halen cezaevinde. Sansür ve baskılar ile birlikte başlayan tutuklamalara ise, muhabirlerinin yaptığı haberler, haber notları ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyeliği”, “Örgüte yardım etmek”, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme ve devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” gibi gerekçeler gösterildi. HABER MÜDÜRÜ YAPTIĞI HABERLERDEN TUTUKLANDI DİHA’nın kapatılması ile muhabirlerine yönelik baskı ve tutuklamalar son bulmadı. Son olarak Redhack soruşturması kapsamında İstanbul, Ankara ve Diyarbakır’da 25 Aralık 2016 adreslerine yapılan ev baskınları ile 5 gazeteci ile birlikte gözaltına alınan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik, 24 gün boyunca gözaltında tutulduktan sonra çıkarıldığı mahkemece, “Medya paylaşımları içeriği ve yoğunluğu dikkate alındığnıda kuvvetli suç unsurunu gösteren delillerin bulunduğu atılı suç, öngürülen ceza miktarı ve isnat edilen suçları ve delilleri karartma şüphesi var kabul edilmekte” denilerek, sosyal medya hesabından yaptığı haber paylaşımları gerekçe gösterilerek “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. ERTAŞ: BASKI VE TUTUKLAMALAR SON BULMADI Kapatılan DİHA’nın editörlerinden Mehmet Ali Ertaş, çalışanlarına dönük baskı ve tutuklamalara ilişkin soruları yanıtladı. Özgür basına yönelik baskı ve engellemelerin devam ettiğine işaret eden Ertaş, bunun sebebini ise özgür basının halkın sesi olmasına bağladı. Halkı esas alan özgür basın geleneğinin var olduğu günden bu yana baskı, sansür ve tutuklamaların yaşandığını dile getirdi. DİHA’nın haber müdürü Ömer Çelik’in 24 gün gözaltında kalması ve ardından tutuklanmasını değerlendiren Ertaş, “Bugüne kadar basına yönelik baskılar, karanlıkta kalan gerçekleri halka ulaştırdığından kaynaklandı. Özgür basın halkın haber alma hakkını savunduğu için sürekli hedef oldu” dedi. ‘GAZETECİ HER ALANDA HER AN GAZETECİDİR’ Çelik’in tutuklanması ile tutuklu DİHA muhabirinin sayısının 11’e yükseldiğini belirten Ertaş, “Çatışmalı ortam ile birlikte birçok muhabirimiz tutuklandı ve aylarca cezaevlerinde kaldı. Halen birçok gazeteci halka ulaştırdığı haberlerden dolayı tutuklu bulunuyor. Tutuklamalar dışında ajansımız hakkında birçok kez soruşturmalar açıldı ve bu halen devam ediyor. Her ne kadar ajans kapatılmış olsa bile, arkadaşlarımız gazetecidir. Gazeteci her alanda her an gazetecidir” şeklinde konuştu. ‘ÖZGÜR BASIN EMEKÇİLERİ HALKIN AYDIN VE YAZARLARIDIR’ Özgür basının halkın dili ve sesi olduğunu, tutuklanan arkadaşlarının da özgür basın emekçileri olduğunu kaydeden Ertaş, “Toplum özgür basın emekçilerine bu rol ve misyonu yüklemiştir. Özgür basın emekçileri, halkın doğal aydın ve yazarlarıdır. Bu nedenle gazetecilerin tutuklanması ile toplum cezalandırılmaktadır. Bununla da gerçekler ters yüz edilmekte ve tek dilli bir medya oluşturulmakta. Arkadaşlarımız da bu nedenle tutuklanıyor ve gerçeklerin aydınlanması engelleniyor” diye konuştu. ‘ÖZGÜR BASIN KALEMİNE DAHA GÜÇLÜ SARILACAKTIR’ Özgür basın emekçilerinin tutuklanması ile fiziki olarak bir olumsuzluk yaşanabileceğini ifade eden Ertaş, “Arkadaşlarımızın tutuklanması onların gerçekten gazeteci olduğunu ortaya koyuyor. Onların toplumun ve gerçeklerin sesi olduğu anlaşılıyor. Çünkü rol ve misyonlarını yerine getirdiği için tutuklanıyorlar” diyerek, her tutuklama ile özgür basın emekçilerinin kalemine daha güçlü sarıldığını dile getirdi. Özgür basın geleneğinin bir kervan olduğunu, tutuklamalar ile engellenemeyeceğini vurgulayan Ertaş, bütün engellemelere rağmen devam eden yürüyüşün bundan sonra da devam edeceğini sözlerine ekledi.