ADANA - Ceyhan M Tipi Cezaevi'nde jandarma ve gardiyanların tutukları darp ettiği iddia edildi. Tutuklu aileleri, çocuklarını, çıkarıldığı mahkemede tanıyamadıklarını söyledi.
Adana'nın Ceyhan ilçesinde bulunan Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi'nde geçtiğimiz günlerde jandarma ve gardiyanların tutukluları darp ettiği iddia edildi. İddiaya göre Ceyhan Cumhuriyet Savcısı'nın bir heyetle koğuşları gezmesinin ardından gardiyan ve jandarmaların koğuşlara girerek tutukluları darp ettiği ifade edildi. Ayrıca tutuklulara iletişim cezasının verildiği belirtilirken, darp edilen tutsaklardan Zafer Bahadır, Ömer Toluk, Mustafa Özer ve Hüseyin Kaya'nın darp edildikten dört gün sonra çıktıkları mahkemede darp edildiklerini belirtmesi üzerine ailelerinin olaydan haberdar olduğu ifade edildi. Çocuklarının darp edildiğini öğrenen aileler avukatları aracılığı ile savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Çocuğuna yapılanları mahkemede öğrendiğini ifade eden tutuklu Zafer Bahadır'ın annesi Ayşe Bahadır, "Oğlum mahkemede darp edildiğini söyledi ama mahkeme bu dava ayrı diyerek dinlemedi. Sonra avukatları ile görüştük. Avukat cezaevine gidip sorduğunda cezaevi 'Bunlar aralarında gizli görüşmeler yapıp, ateş yakıp slogan atıkları için dövüldüler' demiş. Çocuklarımız ise bunun doğru olmadığını, savcının gelip koğuşları gezdikten sonra jandarma ve gardiyanların bir anda koğuşa dalıp kendilerini darp ettiğini söyledi. Ayrıca sadece onlar değil bütün tutsaklar darp edilmiş" dedi.
'OĞLUMU TANIYAMADIM'
Oğlunu mahkemede tanıyamadığını ifade eden tutuklu Ömer Toluk'un Annesi Meryem Toluk, "Oğluma hangi gerekçe ile işkence yapılmış onu biz de bilmiyoruz, her şeyi bahane ediyorlar. Çok fazla işkence görmüş. Oğlumun bir suçu var o da Kürt olmak, başka hiçbir gerekçe yok. Yeter artık bu işkence ve zulme devlet son versin. Newroz'u kutlayan ve tek suçu bu olan çocuklarımızın yanımızda olmasını istiyoruz" dedi.
'GÜN BOYU YEMEK VERİLMEDİ'
Tutuklu Mustafa Özer'in annesi Zeynep Özer ise yapılan saldırının tamamen keyfi olduğu ve insanlara gözdağı verilmek istendiğini söyleyerek, "Koğuşta hiç bir kargaşa yokken savcının gelip gitmesinin ardından gardiyan ve jandarmalar tutsaklara saldırmış. Beş altı gardiyanın oğluma saldırması sonucu gözünden ve karnından darbe yemiş. Yüksek derecede gözlük verilen bu çocuk gözünden darbe yedikten sonra gözü kan toplamış. Ayrı koğuşlara götürülüp gün boyu yemek verilmeyen çocuklara, ayakkabıları ve yatakları verilmemiş" dedi. İdarenin tutukluları ateş yakıp slogan attıkları için darp ettiklerini idea etmesini çocuklarının yalanladıklarını dile getiren Özer, "Dört gün sonra mahkemeleri olan bu gençler zaten böyle bir şey yapmazlar. Bir haftalık telefon görüşmeleri yasaklandı. Yan koğuşlarda onlara ses veren diğer tutsaklar da şiddet görmüş. Şiddete maruz kalan bu çocuklara darp raporu vermemek için hastane kontrolüne götürülmemişlerdir. Cezaevi hemşiresi yaralıları kapı mazgalından kontrol edip gözünden yumruk yiyen çocuğa gözüne bir şey girmiş bahanesiyle sözde tedavi etmiş" ifadelerinde bulundu.
'TALİMATI VEREN SAVCI DİLEKÇEYİ GÖRMEZ’
Hüseyin Kaya'nın babası Faik Kaya da, İHD'ye başvuruda bulunduklarını ve talimatı veren savcıya dilekçe verdiklerini belirterek, talimatı veren bir savcının nasıl adalet sağlayacağı noktasında da şüphelerinin olduğunu kaydetti.