'Apartmanı bile tek adama teslim etmiyoruz'

MERSİN - Referandumda en az yüzde 76 "Hayır" çıkmasını bekleyen Mersinliler, daha demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir Anayasa istiyor. Mersinliler, "Tek adam seçiyoruz" diyen Başbakan Yıldırım' a da "Apartmanı bile tek adama teslim etmiyoruz" karşılığını verdi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın "Tek adam seçiyoruz" dediği referandum için geri sayım başladı. Mersin referandumda "Hayır" cephesinin en güçlü göründüğü kentlerden biri. Türkiye'nin ender kentlerinden biri olan ve kozmopolit yapısıyla kendinden söz ettiren Mersin, AK Parti, MHP, CHP ve HDP ile 4 partinin milletvekilinin yanında her ne kadar DBP'li Akdeniz Belediyesi’ne kayyum atanmış olsa da her dört partinin belediyesinin olduğu nadir kentlerden.

Tarihi Antik Roma dönemine dayanan kent, yüz yıllar içinde yaşadığı yüzlerce dönüşüme rağmen izlerini taşıdığı uygarlıkların kültürlerine ev sahipliği yapmayı da sürdürüyor. Toros Dağları’nın kalenin surları gibi çepeçevre sardığı kentin dağları yerleşik hayata karşı çıkan Yörükleri bağrına basarken, 90'lı yıllarda Kürt kentlerinde yaşanan köy yakma/boşaltmaları ile ciddi oranda Kürt nüfusunu da barındırıyor. 2 milyona yaklaşan nüfusu ile gün be gün kalabalıklaşan kent, sanayi ve tarım alanlarındaki iş kollarının yani sıra Uluslararası taşımacılık yapan Mersin Limanı ve raylı sistemi ile kendinden söz ettiriyor.

Kentte yıllardır süren birlikte yaşam Türkiye'ye model olma özelliğini taşırken, bu özelliği ile provokasyonların da hedefi olan kentte, halkın sağduyusu ile engellenen en büyük provokasyon 2001'de yaşanan ve daha sonra MİT elemanı olduğu ortaya çıkan bir kişinin yaptığı "Bayrak yakma" olayı olarak hatırlanıyor. Yine 7 Haziran seçimlerine doğru giderken, DAİŞ tarafından HDP İl Örgütü’nün bombalı saldırı ile hedef alınması karşısında toplumun sağduyusu ile önlenen bir başka provokasyon olarak önümüzde duruyor.

HALKIN ANKETİ YÜZDE 76 HAYIR

Referandum tartışmaların her geçen gün sertleştiği meydanlara nazaran insani değerleri önde tutan özelliği ile Mersin'in sokaklarından, kahvehanelerine mikrofon uzattığımız halkça yapılan tartışmaların daha yapıcı olduğunu gözlemlemek mümkün. Halkın en az yüzde 76 "Hayır" oyu beklediğini dillendirdiği referandumda halkın talebi ise, daha demokratik, özgürlükçü ve daha çoğulcu bir Anayasa.

‘TEK ADAMA DEĞİL BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR’

Türkiye’nin 7 Haziran’dan bu yana devrilen çözüm masası ile birlikte tek isteğinin barış olduğunu söyleyen Sabahattin Ayhan isimli yurttaşın, “Hayır diyeceğim. Tek istediğimiz barış, huzur ve mutluluk. Başka bir isteğimiz yok” sözleri özetlerken, Türkiye halkının referanduma götürülecek olan ‘tek adam’ Anayasasından önce çözmesi gereken sorunlarını da Abdullah Tanış’ın, “Türkiye öncelikle kendi temellerini sağlamlaştırmalı. Türkiye’nin şu an böyle bir şeye ihtiyacı yok. Krallık Türkiye’ye gerekmiyor. Demokrasidir ülkenin ihtiyacı” sözleri ortaya koydu.

Özellikle barış talebinin sık dillendirildiği gözlenen yurttaşlar, Kürt kentlerinde sokağa çıkma yasakları ile yaratılan yıkımın ve 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte özgürlüklerin kısıtlanmasının ‘Hayır’ cephesinde etkili olduğu Alaattin Batur’un “Hayır, Hayır, Hayır. Çünkü üzerimizdeki baskı ve zulüm daha da artmasın diye Hayır. Baskı ve zulme dur demek için sandığa gidip Hayır diyeceğiz. Bizim yeni bir Anayasa’dan beklentimiz bu değil. Biz barış, kardeşlik, demokrasi, insan haklarının iyileştirilmesidir. Kürt halkına yapılanlara son verilmesi bütün halkların eşit temelde yaşamasının önünün açılmasıdır. İstediğimiz daha özgür bir ülkede yaşamanın önünü açacak bir Anayasadır” sözleri özetledi.

‘APARTMANI BİLE TEK ADAMA TESLİM ETMİYORUZ’

Referandumda ‘Hayır’ cephesinin gerekçelerini ortaya koyan Ekrem Hazar, “Görünen köy kılavuz istemiyor. Zaten en büyük kriz biz küçük esnaflardan başlıyor. Binlerce defa Hayır diyoruz” sözleri ile esnafın durumuna dikkat çekerken, Muhammet Taşpınar, apartmanı dahi tek bir kişinin yönetimine bırakılmadığı bir dönemde "tek adama" karşı olduğunu ifade ediyor. Referanduma sunulmak istenen 18 maddeden vazgeçilerek, Anayasa’nın tümden değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Taşpınar, olması gereken Anayasa’nın da toplumun tüm kesimlerini kapsayan, özgürlüklerin verildiği, demokratik bir Anayasa olması gerektiğinin altını çizdi.

‘ÖLÜMLERİN VE ZULMÜN OLMADIĞI BİR ANAYASA’

Yapılmak istenen değişikliğe ilişkin Mehmet Yılmaz, “Erdoğan ve çevresindekilerin zulmüne karşı Hayır. Binlerce kere Hayır diyorum. İnsanlarımız cezaevine atılıyor. Katlediliyor. Ölümlerin ve zulmün olmadığı bir Anayasa istiyoruz” derken, Faraç Deniz, “Biz neden ‘Evet’ diyelim ki. Biz tabi ki Hayır diyeceğiz. İnsanlarımızın insan olarak kabul edildiği bir ülke için Hayır diyeceğiz. Tüm insanlara faydası olan bir Anayasa’nın yapılabilmesi için Hayır diyeceğiz. Erdoğan ve çevresine topladığı üç beş kişinin geleceği için değil, tüm ülkenin geleceği için ‘Hayır’ diyeceğiz. Binlerce defa ‘Hayır’ diyeceğiz” dedi.

‘DAHA TEMİZ BİR ANAYASA İSTİYORUZ’

Daha demokratik bir Anayasa beklentisinin olduğunu belirten Mehmet Ali Özkan da, “Daha demokratik bir ülke için özgürlük ve barış için ‘Hayır’ diyeceğiz. Bir kişiye değil, tüm ülkeye hitap eden bir Anayasa’nın yapılması için bu Anayasa değişikliğine ‘Hayır’ diyeceğiz” sözlerini kullandı. Hayrettin Aldamış, “Cizre, Sur ve Şırnak’ta yaşatılan katliamlar için Hayır diyeceğim” derken, Ali Şaşmaz, özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa talebini, Mehmet Ali Esen ise, ‘Hayır’ gerekçesini temiz bir Anayasa istediğini söyleyerek ifade etti.

'TARIM İŞÇİSİNİN 'HAYIR'DAN BAŞKA SEÇENEĞİ YOK'

Tarım işçisi İbrahim Çelik de, tarım işçileri ve tarım alanında faaliyet gösteren kesimlerin sıkıntılarını dile getirirken, sel suları ile mağdur olduklarını, yıllardan bu yana tarımın hak ettiği değeri bulamadığını ifade etti. Tarım işçisinin hiçbir hükümetten fayda görmediğini belirten İbrahim Çelik, 11 lira masraf yaptıklarını 9 lira hasat yaptıklarını dile getirdi. Yıllar önce biberi 50 kuruşa sattığını ve kar edebildiğini ifade eden Çelik, mazota, gübreye ve diğer her şeye zam gelmesine rağmen biberin halen aynı paraya satıldığını kaydetti. Çelik, tarım işçilerinin zaten ezildiğini ve 'Hayır'dan başka seçenekleri olmadığını söyledi.

'NÜKLEERE KARŞI 'HAYIR' GİBİ BİR ŞANSIMIZ VAR'

Ekolojik anlamda da önemli bir yer tutan Mersin, yapılacak olan Akkuyu Nükleer Santral ile doğa düşmanlarının hedefinde iken, Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Ful Uğurhan da, doğaseverlerin referandumda tek cevabının 'Hayır' olduğunu ifade etti. Yayınlanan bilirkişi raporu ile birlikte nükleer santralin önünün tamamen açıldığını ancak mücadele etmeyi sürdüreceklerini ifade eden Uğurhan, Mersin'in nükleer santral başta olmak üzere doğaya karşı olan tüm tehdidlerden kurtulması için referandumda 'Hayır' demek gibi bir şansı olduğunu belirtti.

Ahmet Kanbal - dihaber