HATAY - Tahliye edilmesi beklenirken cenazesi ailesine teslim edilen ağır hasta tutsak Mehmet Yıldızbakan, 90’lı yıllardan bu yana cezaevini bilenlerdendi. Aile boyu cezaevine atılan Yıldızbakan’ı anlatan mücadele arkadaşı Turan Süzen, “Mehmet abi kimseye boyun eğmedi. Çok değerli bir insan olarak yaşadı” diyerek anlattı.
İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu 5 yılın sonunda tahliye edileceği gün yaşamını yitiren 65 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Yıldızbakan, 1978 yılında Urfa’nın Siverek ilçesinden ekonomik nedenlerle göç etmek zorunda kalan binlerce aileden sadece biriydi. Hatay’ın Dörtyol ilçesine yerleştikten sonra tarım işleri ve hayvancılığın yanı sıra inşaat işlerinde çalışan Yıldızbakan, 9 çocuk babasıydı. Dörtyol’da sevilen ve saygı duyulan bir kişi olarak bilinen Yıldızbakan, 1990’lı yıllarda önce DEP ardından ise HADEP ilçe başkanlığını üstlendi. 1997 yılında HADEP’e dönük operasyonlarda tutuklanan Mehmet Yıldızbakan, 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilirken, “Örgüt üyesi olmak” suçlamasından beraat etti. Tahliye edilmesi beklenirken yaşamını yitiren Yıldızbakan’ın 1997 yılında yattığı 3 aylık hapis cezasının bugünkü cezasından düşürüldüğü için diğer aile fertlerinden 3 ay önce tahliye edilmesi bekleniyordu.
AİLE BOYU HAPSETTİLER
Oğlu PKK’li Kenan Yıldızbakan’ın Antalya’dan Hatay’a geçmek istediği sırada Mersin’de yakalanması ardından aile Türkiye’nin gündemine oturdu. Oğulları Kenan’ın yakalanmasının hemen ardından Dörtyol Cumhuriyet Savcılığı kararı ile Yıldızbakan, eşi Nazire, oğlu Lütfi, gelini Nuray, kayınbiraderi Nevzat Topalel ve yakınları Feride Arbuz ile birlikte gözaltına alındı. Tüm ailenin gözaltına alındığı sırada evde bulunan 4 yaşındaki torunu ise, bir başına evde bırakılarak ailesinin yanına almasına dahi izin verilmedi. Alelacele yapılan yargılama sonrası gözaltına alınan tüm aile fertleri ortada tek somut delil olmamasına rağmen “Örgüte yardım ve yataklık” suçlaması ile tutuklanarak cezaevine gönderildi.
‘KÜRT HALKINA GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENDİ’
Aile boyu tutuklanmaları ardından yıllar süren cezaevi süreci ile birlikte ailenin dışarda kalan diğer fertleri de yoğun baskı altında yaşadı. Halen eşi Nazire, oğlu Kenan ve Lütfi Yıldızbakan ile kayınbiraderi Nevzat Topalel cezaevinde tutuluyor. Yıldızbakan’ın hem Dörtyol’da çalışma arkadaşı hem de cezaevi arkadaşı Halil Altun, “Devlet Yıldızbakan ailesi ile aslında başta Dörtyol özelinde olmak üzere Türkiye’de yaşayan tüm Kürtlere gözdağı vermeyi amaçladı. Henüz o yıllarda çocukları gerillada olan ailelere ‘sizi de çocuklarınız ile birlikte cezaevine atarız. Öldürürüz’ mesajı verilmek istendi. Halbuki Mehmet arkadaş ve ailesinin, Kenan’ın ailesi olması dışında bir suç ya da delil yoktu” dedi.
YAŞAMI İLE BASKI VE KATLİAMLARA CEVAP VERDİ’
Yıldızbakan’ın tutuklanmadan önce de rahatsız olduğunu hatırlatan Altun, cezaevinde de sağlık sorununu dert etmeyen ve aksine diğer tutuklulara moral veren biri olduğunu ifade etti. Yıldızbakan’ın hastalığının ilerlemesi ardından cezaevinde gözlerinde de görme kaybı yaşamaya başladığını söyleyen Altun, Yıldızbakan’ı içerde de dışarda da “Tam bir yoldaştı” ifadeleri ile anlattı. Yıldızbakan’ın hastalığına rağmen her zaman kendisine hastalığının iradesini teslim almasına izin vermeyeceğini söylediğini belirten Altun, Yıldızbakan’ın yaşamı ile Kürt halkının üzerinde baskı kurmak isteyenlere, cevap verdiğini ifade etti.
‘İSLAMİ KİMLİĞİ İLE BİLİNEN BİR DEMOKRATTI, HER ZAMAN DİK DURDU’
Yıldızbakan’ı tanıyan ve yıllarca birlikte mücadele eden Turan Süzen de, 90’lı yıllardan bu yana tanıdığı Yıldızbakan’ı anlatmaya kelimelerinin yetmeyeceğini ifade ederken, boğazı düğümlenerek, “Mehmet abi 90’lı yıllardan bu yana tanıdığım biriydi. Uzun zaman sonra cezaevinden çıkacak diye seviniyorduk. Bize yol gösterecek bir abimiz gelecek diye. Ama tabutla gönderdiler bize” diye konuştu. Yıldızbakan’ın Dörtyol’un yanı sıra İskenderun, Arsuz ve Erzin gibi ilçelerde de sevilen bilinen bir isim olduğunu belirten Süzen, “Mehmet abi İslami kimliği ile bilinen demokrat bir insandı. Esnaftı aynı zamanda. Her kesimden insanlarla muhabbeti vardı ve saygı duyulan biriydi. Kimseyi kırmazdı. 90’lı yıllarda cezaevinde kaldı. Ama yine de vazgeçmedi davasından. Cezaevinde de açık görüşte gördüğüm zamanlar oldu. Örnek oluyordu diğer arkadaşlara her zaman” diye konuştu.
Aile boyu cezaevine atılmalarına rağmen Yıldızbakan’ın hiçbir zaman taviz vermediğini belirten Süzen, Yıldızbakan’ı “Mehmet abi her zaman dik durdu. Dik duruşu ile kendini gösterdi. Kimseye boyun eğmedi. Çok değerli bir insan olarak yaşadı” sözleriyle anlattı.