DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın Silvan ve Kulp ilçeleri sınırında bulunan Murat Ovası’nda kutlanan ve bölgenin en eski etkinliklerinden biri olan Hivde Şenliği (Murat) üçüncü gününde oluşturulan renkli görüntülerle sona erdi.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Kumgölü (Emerka) köyü her yıl geleneksel olarak 27-29 Mart tarihleri arasında yapılan Hivde (Murat) Şenlikleri üçüncü gününde sona erdi. Üç gün süren etkinliğe bölgedeki il, ilçe ve çevre köylerden binlerce kişi katıldı. Çadırlar açarak, piknik ve şölen havasında geçen kutlamalar, Muaz Bin Cebel Türbesi’nde dua ederek dileklerde bulundu. Kimi yurttaşlar, şenlikte kurulan pazarda alışveriş yaparken, kimi yurttaşlar ise söylenen şarkı ve çalınan erbaneler eşliğinde gün boyu halaylar çekti.
Mardin Sultan Şehmus’ten gelen erbane ustası hafız Haci Şehmus ise çaldığı erbane eşliğinde seslendirdiği beyitler ve klamlarla şenliğe ayrı bir hava kattı. Kimi kadınların da ellerine kına yakmalatı gözlerine sürme çekmeleri dikkat çekti. Şenliğin sona erdiği akşam saatlerine doğru halk Muaz Bin Cebel Türbesi’ne akın ederek dualar okudu. Kimileri ise ağaçlara tespih ve ip asarak dileklerde bulundu.
Şenliğin en çok dikkat çeken ayrıntısı ise süvarilerin meydanda dörtnala sürdükleri atlar oldu. Günün kararmasıyla şenlik sona erdi.
BİN 500 YILLIK GELENEK
Hivde Şenliği’nin tarihi kesin olmamakla birlikte M.S. 641 yılından beri kutlandığı rivayet edilir. Rivayetlere göre, İslam Orduları Komutanı Muaz Bin Cebel, Hz. Muhammed’in isteği ve annesinden alınan rıza ile Silvan ve çevresinin fetih görevi verilir. Komutan Cebel savaştan dönerken Murat Ovası’nda pusuya düşer ve öldürülür.
Yine rivayetlere göre, bu şenlik aslında nişanlı olan İslam Orduları Komutanı Muaz Bin Cebbel’in yaşamını yitirmesi nedeniyle düğünü olarak kutlanır. Dolayısıyla bu etkinlik daha çok düğün gibi kutlanır. Bunun içindir ki Hivde Şenliği’ne katılan insanlar üçüncü günün gecesinde kına yakıp geceyi türbede geçiriyor.
Muaz Bin Cebel'in düğününe gelen yurttaşlar kendilerini dengbêjlerin çalınan defleri eşliğinde coşku uyandıran klamlar (şarkı) ve kasidelerin ritmine bırakıp raks ederken, kadınlar da ellerini kınalayıp, mum yakıyor.