HABER MERKEZİ - Tahir Elçi'nin katledilişinin birinci yıldönümünde, vurulduğu Dört Ayaklı Minare önünde yapılmak istenen anmaya, “yasaklı bölge” kapsamında olması gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Bu yüzden vurulduğu sokağın başında yapılmak zorunda kalınan anmada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Elçi’nin bıraktığı mirasa sonuna kadar sahip çıkacaklarını vurguladı.
Katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 tarihinde kentin Sur ilçesinde bulunan Dört Ayaklı Minare önünde yapılan basın açıklamasının hemen ardından sokakta çıkan çatışma sırasında vurularak öldürülmesinin ilk yıldönümünde Diyarbakır Barosu yöneticileri ve üyeleri tarafından anıldı. Ancak cinayetin işlendiği Yenikapı Sokak’ta yapılmak istenen anmaya izin verilmedi.
Anma öncesinde, bölgedeki güvenlik önlemlerini arttıran polisler, Elçi’nin vurulduğu noktanın halen “yasaklı bölge” kapsamında olması nedeniyle Baro üyelerinin burada anma yapmasına engel oldu. OHAL yasağı nedeniyle anma etkinliği, Diyarbakır Valiliği'nden alınan özel izinle Elçi’nin vurulduğu sokağın başında gerçekleştirilebilindi.
Anmaya, Elçi'nin eşi Türkan Elçi, CHP ve HDP milletvekilleri, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, sivil toplum ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda avukat cüppeleriyle katıldı. Yoğun katılım nedeniyle sokak dolup, taştı.
Anmada, üzerindeki Elçi’nin fotoğrafının yer aldığı Kürtçe ve Türkçe “Seni unutmayacağız” pankartı açıldı.
“Tahir Elçi ölümsüzdür” sloganının atıldığı anmada, Elçi’nin yaşamını yitirmeden önce Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasının ses kaydı dinletildi. Ardından Elçi'nin vurulduğu saat olan 10.53’te saygı duruşunda bulunuldu.
‘MAHKEME TUTANAKLARINDA YANKILANAN KAYBEDİLENLERİN ÇIĞLIĞIYDI’
Ardından Elçi’nin dost ve düşmanın kabul ettiği insan hakları mücadelesine ömrünü adamış bir kişi olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Baro Başkanı Ahmet Özmen, Elçi’yi “Mazlumların adalet arayışının kılavuzu ve kuşkusuz barışın sesiydi. Tahir Elçi, mahkeme tutanaklarında yankılanan kaybedilenlerin çığlığı, hiçbir mekâna ve hiçbir zamana sığmayan dirayet, zarafet ve telaştı” sözleriyle tanımladı.
Elçi’nin ölümü üzerinden geçen bir yıllık sürede, dikkat çekmek istediği ve engellemek için uğruna hayatını ortaya koyduğu olayların bütün ağırlığıyla yaşandığını dile getiren Özmen, “Kent merkezleri yaşanılmayacak hale geldi, binlerce insan yaşamını yitirdi, yüz binlerce insan yerlerinden edildi. Tarihi ve kültürel mirasımız adeta yok edildi. ‘Sokağa çıkma yasağı’ adı altında olağanüstü rejimlere özgü uygulamalarla hak ve özgürlükler askıya alındı. Büyük mücadelelerle az da olsa elde edilmiş demokratik kazanımlar ortadan kaldırıldı. Çözümün diyalogun ve müzakerenin yerini maalesef yeniden şiddet ve güvenlikçi politikalar aldı” diye kaydetti.
‘SON NEFESİNE KADAR KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE KATKI SUNDU’
Özmen, Elçi’nin 90’lı yıllarda yaşanan ve ağır bedeller ödenen sürecin tanığı olarak bir aydın ve insan hakları savunucusu sorumluluğuyla her fırsatta toplumsal barışı tesis etmek için yoğun çaba sarf ettiğini de vurguladı. Özmen, “Toplumsal sorunların özellikle de Kürt sorununun çözümüne katkı sunmaya devam etmiştir. Bulunduğumuz bu mekânda aldığı son nefese kadar da bunu yapmaya devam etmiştir. Sahip olduğu tecrübe ve öngörüleriyle yaşamını yitirdiği gün tam da buradan, bütün tarafları bu yıkıcı savaşın sivil yerleşim alanlarında yaratacağı muhtemel tahribat konusunda uyarmıştır” diye belirtti.
Özmen, kentlerde yaşananlar nedeniyle ülkedeki sorunların büyüdüğünü ve yeni sorunları ortaya çıkardığını, bunların da ülke demokrasisine darbe vurduğunun altını çizdi.
‘FAİLİ MEÇHUL DOSYALAR KERVANINA KATILMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ’
Özmen, konuşmasının devamında ise şunları kaydetti: “Diyarbakır Barosu, dostları ve arkadaşları olarak, bugün buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, ömrünü faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına ve cezasızlıkla mücadeleye adamış olan Tahir Elçi’nin soruşturma dosyasının faili meçhul dosyalar kervanına katılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Aradan geçen bir yıllık sürede soruşturma dosyasında faillerin ve arkalarındaki karanlık odakların tespitine yönelik bir mesafe kat edilmemiş ise de dosyanın yılmaz takipçisi olacağımızdan kimse kuşku duymamalıdır. Tahir Elçi’nin aydınlattığı faili meçhul cinayetlerin gereği olarak toplumun, her bireyin ve her hukukçunun kendisine bu anlamda borçlu olduğumuzu belirtmek isteriz. Katledilişinin birinci yılında kendisini sevgi ve minnetle anıyor. Bu vesileyle bir daha bize bıraktığı mirasa sahip çıkacağımızın sözünü verip barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek isteriz.”
KARANFİLER VURULDUĞU SOKAĞA FIRLATILDI
Yapılan konuşma sonrası Elçi’nin eşi Türkan Elçi ve beraberindekiler, sokağı örten branda ve polis bariyerinin üzerine kırmızı karanfiller ve Elçi’nin resmini bıraktı.
Bu sırada bazı avukatlar ise, ellerindeki karanfilleri brandanın üzerinden Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokağa doğru fırlattı.
Anmanın ardından avukatlar ve milletvekillerinin bulunduğu yüzlerce kişi, buradan Diyarbakır Barosu’na kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında alkış ve zılgıtlar eşliğinde Kürtçe ve Türkçe, “Tahir Elçi ölümsüzdür”, “Şehîd namirin” sloganları atıldı.
Elçi, gün içerisinde mezarı başında ve farklı mekanlarda düzenlenecek etkinliklerle yıldönümünde anılmaya devam edilecek.
Katledilen Tahir Elçi için ölüm yıldönümünde Ankara ve İstanbul’da da meslektaşları tarafından anma etkinlikleri düzenlendi
ANKARA
Ankara’da, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) üyesi avukatlar tarafından Ankara Adliyesi önünde yapılan açıklamaya, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı da katıldı.
Burada konuşan ÖÇAV Başkanı Nuray Özdoğan, geçen bir yıllık sürede Elçi cinayetine dair soruşturmada hiçbir ilerleme katledilmediğine işaret ederek, faillerin korunduğunun altını çizdi.
Öztürk Türkdoğan ise, halkın hukuka olan güveninin en dip noktaya kadar indiğini belirterek, dosyadaki faillerin açığa çıkması noktasındaki perdelemeden vazgeçilmesi çağrısı yaptı.
Selçuk Kozağaçlı, yaptığı konuşmasında Elçi'nin mücadelesini sürdüreceklerini ve bunun aksi halinin ise Elçi'ye ihanet anlamına geleceğini vurgularken, Özgürlükçü Hukukçular Platformu'ndan avukat Alişan Şahin ise, Elçi’nin cenazesine katıldığı için yargılanan 5 öğrencinin tutukladığı bilgisini paylaştı.
Şahin, katillerinden hesap sorulması sözü verdikleri Elçi'nin izinden gideceklerini vurguladı.
İSTANBUL
İstanbul'da da Özgür Hukukçular Platformu, Çağdaş Avukatlar Grubu, Demokrasi İçin Hukukçular, Birleşik Haziran Hareketi Hukukçuları ile çok sayıda hukuk meslek örgütünden avukatlar, Tahir Elçi'yi Bakırköy Adliyesi önünde düzenlediği basın açıklamasıyla andı.
"Barış ve adalet elçisi Tahir Elçi'yi unutmayacağız" pankartı açılan açıklamada sık sık " Hepimiz Elçi'yiz öldürmekle bitmeyiz" ve "Tahir Elçi onurumuzdur" sloganları atıldı. Saygı duruşu ile başlayan açıklamada konuşan Leylahan Tüzel, Elçi'nin faili ve azmettiricisinin belli olduğunu belirtti. Tüzel, "Meslektaşımız sen rahat uyu, mücadelen mücadelemizdir. Katillerini yargı önüne çıkartıp cezalandırana kadar hiç rahat uyumayacağız" diye belirtti.
Açıklamanın ardından Tahir Elçi'nin fotoğraflarının konulduğu alana karanfiller bırakıldı.
BATMAN
Batman’da HDP, DBP ve Tevgera Jina Azad (TJA) tarafından her Pazartesi Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen “İrademe Dokunma” eyleminde öldürülen Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi anıldı. “İrademe Dokunma” pankartı açılan eylemde konuşan HDP'li Başaran, Elçi’nin barış için mücadele ettiğini hatırlatarak, “Tahir Elçi, 'faili meçhul'lerin ortaya çıkarılması için mücadele eden bir insandı. O gün de o insancıl duruşuyla, barış için çarpan yüreğiyle Dört Ayaklı Minare’nin önünde yaptığı basın açıklaması sonrası suikasta uğradı. Onun yarım kalan bu mücadelesini tamamlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.
Görevden uzaklaştırılan Beşiri Belediyesi Eşbaşkanı Dicle Erdem ise, Türkiye’nin olağanüstü bir süreçten geçtiğini ve yaşananların darbe sürecini dahi aştığını söyledi.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de, Tahir Elçi'yi, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde andı. Sağanak yağmura rağmen yüzlerce kişinin katıldığı anmaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanları, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), emek örgütleri, insan hakları savunucularının yanı sıra İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan da katıldı. Grup adına açıklam yapan Av. Eylem Yıldız, Tahir Elçi'nin avukatlığının yanı sıra bir insan hakkı savunucusu olduğunu ifade etti. Yıldız, "Tahir Elçi, Lice Davası, Temizöz Davası, Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin davaları, Uğur/Ahmet Kaymaz Davası ve Roboski soruşturması başta olmak üzere bir çok davanın avukatlığını yaptı" diye konuştu.
Geriye dönüp bakıldığında, Elçi'nin, önünde vurularak öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare gibi adalet arayışının da dört sac ayağı üzerine oturduğunu söyleyen Yıldız, bunları şöyle sıraladı, "Bu ayaklardan birincisi coğrafyasıydı. Elçi, doğduğu, yaşadığı ve öldüğü coğrafyasının insani, tarihi ve kültürel miras ve değerlerine bağlılığı varlık nedeni sayıyordu. İkinci sac ayağı, hukuk ve hakikat arayışındaki ısrardı. Üçüncü saç ayağı vicdanıydı. Dördüncü saç ayağı, düşündüğünü ve bildiğini dosdoğru söyleme ve bunda ısrardı" dedi.
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ise, Tahir Elçi'nin barışın ve kardeşliğin simgesi olduğunu söyledi. Özcan, "Barış ve kardeşlik sağlanana kadar. Bizler meslektaşları ve arkadaşları olarak Tahir Elçi'nin yolundan gideceğiz" diye konuştu.