Cizre’den Sur’a, Silopi’den Nusaybin’e son söz: Oyumuza sahip çıkmazsak ölmeye devam ederiz

HABER MERKEZİ - Referanduma son bir gün kala bölgede yaşanan çatışmalı ortamda yasak, yıkım ve ölümü en ağır şekilde yaşayan Cizre’den Sur’a, Silopi’den Nusaybin’e son sözler söylendi.

Referandum maratonunun sonuna gelinirken, bölgede son 2 yıldır yaşanan çatışmalı ortamda yasak, yıkım ve ölümleri en ağır haliyle yaşayan Cizre, Sur, Silopi ve Nusaybinliler son sözlerini söyledi. Cizre’de bodrumlarda yakılarak öldürülenlerden Sur’da yıkımı en ağır şekilde yaşayanlara, Silopi’de cansız bedeni 7 gün boyunca sokak ortasında bekletilen Taybet Ana’dan Nusaybin’de kaybettikleri yakınlarının cenazelerini aylarca alamayan aileler konuştu. Referandumda herkesi sandığa çağıran aileler, halktan “Hayır” oyu kullanmalarını istedi.

‘KÖYLERİMİZİ YAKTILAR, ŞEHİRLERİMİZİ YIKTILAR’

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında 5 Ocak’ta polisler tarafından öldürülen 3 Kürt kadın siyasetçiden Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır, AK Parti döneminde Kürt halkına “Tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek dil” dışında hiç bir vaatte bulunmadığını söyledi. “Eskiden köylerimiz yaktılar şimdi de şehirlerimizi yıktılar” diyen anne Nayır, “Biz bu zihniyete nasıl ‘Evet’ diyeceğiz? Halk olarak yapılan zulme, haksızlığa ve adaletsizliğe ‘Hayır’ diyeceğiz. Sandık başına gidecek olan halkımız, Pakize’nin öldürülmesini ve yaşanan katliamları düşünmelidir” herkesi sandığa gitmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürt kardeşlerim” söylemini samimi bulmadıklarını dile getiren anne Nayır, “Erdoğan gittikten sonra da Kürtler bu topraklarda yaşamaya devam edecek. Kardeş olsaydık haklarımız da eşit olurdu. Dilimiz ve kültürümüz kabul edilmiyor. 15 yıllık iktidarlarında katletmekten, öldürmekten, haklarımızı ihlal etmekten başka bir şey yapmadılar” dedi.

‘TAYBET İNAN’IN 7 GÜN SOKAK ORTASINDA BEKLETİLMESİNE ‘HAYIR’

Yine Silopi’de sokağa çıkma yasağı sırasında polis kurşunuyla öldürülen ve cansız bedeni 7 gün boyunca sokak ortasında bekletilen Taybet İnan’ın eşi Halit İnan, “Eşimin cenazesi 7 gün boyunca sokakta bekletildi. Bu barbarlığa nasıl ‘Evet’ diyeceğiz? Halen çocuklarımızın cenazeleri enkaz altında. Bunlara ‘Hayır’ diyeceğiz. Erdoğan bu seçimde kazanırsa, daha çok ölüm ve yıkım olacak. Geçmiş dönemlerde bunu görüyoruz. Kürt halkı buna izin vermemelidir” ifadeleri ile herkesten sandığa giderek ‘Hayır’ oyu kullanmasını istedi.

‘BODRUMLAR GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE’

Cizre’de 14 Aralık’ta ilan edilen ve 79 gün süren sokağa çıkma yasağı sırasında bodrumlarda yakılarak öldürülen 17 yaşındaki Muharrem Erbek’in annesi Ayşe Erbek, Cizre’de yaşananların unutulmaması gerektiğini belirterek, “Bodrumların bulunduğu bölgeden geçiyoruz ve yaşadıklarımız gözümüzün önüne geliyor. Çocuklarımızın yanmış bedenleri sürekli olarak gözümüzün önünde, diğer anneler de kaybettiği çocuklarını unutmuş değil. Ben buradan hem Cizre halkına, hem de Kürt halkına sesleniyorum; ellerini vicdanlarının üzerine koysunlar ve sandık başında ‘Hayır’ desinler” çağrısında bulundu.

‘YAŞADIKLARIMIZI UNUTMADIK’

Cizre’de yasak sırasında polis kurşunuyla öldürülen Osman Çağlı’nın annesi Hemşi Çağlı ise, halkı başına gitmeye çağırarak, “Biz tüm bu yaşadığımız acı ve zulümleri unutmadık. Biz hiçbir zaman yaşadıklarımızı unutmayacağız. Şerefli olan bir insan zaten unutmaz. Halkımız sandık başına gitsin, ‘Hayır’ oyu kullansın ve sandıklarına sahip çıksın. Bu kadar insanımız zindanlarda açlık grevinde, bizim buna karşı ‘Hayır’ demememiz için kör olmamız lazım” diye konuştu.

‘OYUMUZA SAHİP ÇIKMAZSAK, ÖLMEYE DEVAM EDERİZ’

Nusaybin’de 2015 yılının son günlerinde sokağa çıkma yasağı sırasında öldürülen Medeni Orak'ın eşi Zekiye Orak, ilçede yaşanan yıkımı hatırlatarak şunları söyledi: “Cenazelerimiz günlerce toprağın altında kaldı, günlerce cenazeleri alamadık, göçe zorlandık, evlerimiz yıkıldı, ailelerimiz dağıldı. Biz bu nedenle ‘Hayır’ diyeceğiz. Birlik olup oylarımızı kullanmazsak, ölmeye devam ederiz” şeklinde konuştu. Orak, yasak sırasında meydana gelen yıkımdan dolayı göç etmek zorunda kalan Nusaybinlileri oy kullanmaya çağırdı.

‘YARIN ‘EVET’ DİYENLERİN ÇOCUĞU GİDER’

Yasak ve yıkımın en ağır yaşandığı Nusaybin’de 14 Mart’ta ilan edilen ve 134 gün süren yasak sırasında yaşamını yitiren Mehmet Şirin Şaşmaz'ın annesi Suphiye Şaşmaz, “Oğlumu Erdoğan’a ‘Evet’ demek için mi kaybettim? Bu yolda ne kaybedersem, ‘Evet’ demeyeceğim. Herkes oyuna sahip çıksın. Her bir oy bölünen topraklarımızın birer parçasıdır. Şerefi olan, dünyanın neresinde olursa olsun oyu için çıkıp gelir. Kaybettiklerimiz için herkes oyuna sahip çıksın. Bugün bizim çocuklarımız şehit düştü yarın Erdoğan’a ‘Evet’ diyenlerin çocuğu gider” diyerek halkı sandığa gitmeye çağırdı.

‘KÜRT HALKI SON SÖZÜNÜ SANDIKTA SÖYLEYECEK’

Kürt halkını Sur’un sesine kulak vererek sahiplenmesi gerektiğinin altını çizen Fikri Ay, Sur sakinlerinin referandum günü sandık başına gideceğine ve oyunu kullandıktan sonra sandıklara sahip çıkacağını kaydetti. Kürt halkının sandıkta son sözünü söyleyeceğini dile getiren Ay, Sur’da yerle bir edilen ve yasağın devam ettiği 6 mahallesinden arda kalan fotoğrafı hatırlattı. Sur’da sokağa çıkma yasağı sırasında tarihi yapıların tahrip edilmesine dikkat çeken Ay, “Hayır’ için çok sebebimiz var. En önemli neden, abluka altına alınarak tank ve toplarla vurulduktan sonra Sur da devam eden yıkım için, Sadece Sur değil, Nusaybin, Cizre, Yüksekova, Şırnak ve İdil için ‘Hayır’ diyeceğiz. Yaşadığımız bunca şeye ve geleceğimiz için cevabımız ‘Hayır’ olacaktır” diye belirtti.

‘SUR BOYUN EĞMEZ’

Son 2 yılda yaşananlara karşı Kürt halkının boyun eğmediğini vurgulayan Sur’da yasak ve yıkıma maruz kalan Rıza Kaplan, "Sur halkına yaşatılan zulümlere kim 'Evet' diyecek. Zerre kadar onuru olan insan 'Hayır' diyecektir. Bir yılı aşkın süredir, 4 mahallede yasak devam ediyor ve orada neler yaşandığını bilmiyoruz. Sur boyun eğmez, Sur 'Hayır' diyecek. 'Hayır' için binlerce nedenimiz var. Halk şimdi sessiz, 3 insan bir araya gelince polis gaz ve copuna maruz kalıyor. Dünyanın birçok devleti halkına zulüm uyguladı, bugün de Türkiye'de zulüm var. Zulüm ile Kürt halkı boyun eğer dediler ve yanıldılar Kürtler boyun eğmez" dedi.

‘BURASI SUR; GENERALE SÖYLEYİN’

"Burası Sur; generale söyleyin. Bu şehir boyun eğmez. Her hesap bu şehre göre yapılmalı. Her dem iki kere iki dört etmez. Bilenler, bilmeyenlere anlatsın. Burası Sur; bu şehrin suyu tuzludur” sözleriyle Kürt halkına seslenen Kaplan, “Kimse benim bir oyumla bir şey değişmez demesin. Herkes sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı. İnanıyorum ‘Hayır’ kazanacak” halkı sandığa çağırdı.