İSTANBUL - Ülkedeki ekonomik gidişattan dolayı "Hükümet kabul etmiyor ama kriz tavanda" diyen pazar esnafı satışların düşmesinden, yurttaşlar ise fiyatların yüksekliği ve alım güçlerinin düşüklüğünden şikayetçi.
Doların giderek yükselmesi karşısında Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, fiyat artışlarına neden olurken, halkın alım gücü de azaldı. Dövizdeki artış ve ekonomideki bu istikrarsızlık, ülkede ekonomik kriz olasılığını arttırırken, bu mevcut tabloda bile en çok zararı ise küçük esnaf ve alım gücü günden güne azalan yurttaşlar görüyor. Öyle ki, İstanbul'un Beyoğlu ilçesi Ömer Hayyam Mahallesi'nde her hafta kurulan pazarda mikrofon uzattığımız esnaf ve yurttaşlar, ülkedeki ekonomik gidişattan dert yandı.
Pazar esnafı, satışların azlığından dem vururken, yurttaşlar ise alım güçlerinin düşmesinden şikayetçi.
‘KRİZ VAR, KİMSEDE PARA YOK’
Pazar esnaflarından Ahmet Deniz, işlerinin çok kötü olduğunu söyleyenlerden. Deniz, "Kriz var, kimsede para yok. Soğanı 70 kuruşa alıyoruz 1 TL'ye satıyoruz. Sonumuz perişanlık. 6-7 aydır durumumuz bu. Hep zarar ediyoruz. Bir yıl önce işler iyiydi, bu sene ise değişti. Doların 3 buçuk TL'ye dayanması bizi de etkiledi" diyor.
Yurttaşların alım gücüne de değinen Deniz, "Asgari ücret bin 300 TL. İnsanlar, bu parayla nasıl gelip pazarda alışveriş yapacaklar? 100 lirayla pazara geliyorlar, 10 kg mal alamıyorlar. 3 bin TL ile hale gittim, şu ana kadar ancak 700 liralık satış yapabildim. Hükümet kabul etmiyor, ama kriz tavanda" ifadelerini kullandı.
40 yıldır pazarcılık yapan Saim Vural da işlerin kesatlığından dertli. Dolar artışının kendilerini etkilediğini söyleyen Vural, "Dövizdeki yükselişten önce de işler iyi sayılmazdı. Malları 10 yıl önce de aynı paraya satıyorduk, şimdi de aynı paraya satıyoruz" dedi.
'FİYATLARI AŞAĞI ÇEKTİK AMA İŞLER AYNI'
Pazarda şarküteri malzemeleri satan Mustafa Mestoğlu da, "Fiyatlar geçen seneyle aynı olmasına rağmen işler durgun. Bugün iş olsun diye fiyatları aşağı çektik, ama işler aynı” diyerek özetliyor içerisinde bulundukları durumu. Mestoğlu, geleceğe dair güven duymamaları nedeniyle ise halkın yastık altı birikim yapmaya meyilli olduğunu da kaydetti.
'ÖNCEKİ SENELERİ ARAR DURUMDAYIZ'
Pazarlarda 15 yıldır elbise satan Bektaş Çoban ise, dövizdeki yükselişten sonra aldıkları malların fiyatının ikiye katlanmasından yakındı.
"Günden güne işlerimiz düşüyor. Önceki seneleri arar duruma geliyoruz” diyen Çoban, döviz yükselince kaçınılmaz olarak kumaşa zam geldiğini, ancak inişie geçtiğinde indirim yapılmadığını sözlerine ekledi.
'FİYATLAR 10 YIL ÖNCEKİLERLE AYNI'
"Ülkenin ne olacağı belli değil, kimse elindeki nakit parayı harcamak istemiyor" diyen 18 yıllık manav Reşat Kılıç da, her senenin bir önceki yılı arattığını, şu an ise en kötü dönemi yaşadıklarını ifade etti. Kılıç, yaşadıkları çaresizliği "10 sene önce de elmayı hemen hemen 1 TL'ye satıyorduk bugün de aynı paraya satıyoruz, ama satışlarımız aynı" sözleriyle dile getirdi.
'BÖYLE BİR KRİZ GÖRMEDİM'
Yine pazarda 20 yıldır ayakkabı satan Erol Güne de, her geçen senenin diğer seneyi arattığını söyleyenlerden. Bölgede yaşanan çatışmalar sonrası iç piyasanın daraldığını ve dışarıya da mal satamadıklarını anlatan Güneş, "Yüzde 50-60'a yakın bir daralma var. İnsanlar tedirgin olduğu için yatırım yapmak istemiyorlar. Ortadoğu'ya mal gönderemiyoruz. Burada da Ortadoğu'dan gelen sığınmacılar ucuz işgücü olarak kullanılıyor. Sigortasız çalıştırılmalar söz konusu. 2001 krizini de gördüm ama böyle bir kriz görmedim" dedi.
İstikrarsız ekonomik dalgalanmalar ve döviz kurunda meydana gelen artış, sadece esnafların satışlarını etkilemiyor. Yurttaşlar da fiyatların yüksekliği ve alım güçlerinin düşüklüğünden şikayetçi.
'DAHA UCUZ OLDUĞU İÇİN PAZARA GELİYORUZ'
Daha ucuz olduğu için pazardan alışveriş yaptığını söyleyen emekli Ülkü Yahen, dolar olmadığı için dövizdeki dalgalanmalardan etkilenmese de, alım gücünde bir düşüş olduğunun ortada olduğunun ifade etti.
'ESNAFLAR KİRA VEREMİYOR'
İşsiz olan Haydar Aldıvermez ise, pazardan ancak yarım kilo domates ve yarım kilo biberle eve dönebildiğini ifade etti. “Hükümetin bunu kabul etmesi lazım. AKP başta ekonomi planları hazırladı. Onları uyguladılar daha sonra ise tökezlediler" diyen Aldıvermez, ekonomideki yanlış politikalar yüzünden bu noktaya geldiklerinden yakındı.
'KAYBEDEN SIRADAN VATANDAŞ'
İşlettiği lokantası için pazardan toptan mal alan Zühtü Yağızkan da ekonomideki duruma dönük tepkisini şu sözlerle gösterdi: "Bazıları kendi çıkarları peşinde koşuyor. Ülkenin batması onların umrunda değil. Gezi Parkı olaylarında dolar 3-4 kuruş değerlendiğinde çok ses çıkaranlar şimdi doların 3 buçuk liraya dayanması karşısında sessiz. Aslında her şey ortada. Kaybeden sıradan vatandaş. Kazananlar aracılar."