HAKKARİ - Hakkari’de birçok bölgede ilan edilen yasağa tepki gösteren köylüler, kendilerini açık cezaevinde gibi hissettiklerini belirterek, baharın gelişi ile çıkmaya hazırlandıkları yaylalarının yasağa takıldığına dikkat çekti.
Hakkari’nin köy, yayla ve mezralarında ilan edilen yasaklardan kaynaklı köylerde geçimini küçükbaş hayvancılık ile sağlayan köylüler perişan olmuş durumda. Özel güvenlik bölgeleri adı altında köylerin mera ve yaylalarının yasaklanması, hem hayvancılıkla geçinen köylüleri mağdur ediyor hem de bölgedeki hayvancılığı bitirme noktasına getiriyor.
Yaklaşık 30 yıl önce Kırıkdağ (Dêzê) bölgesinde bulunan Soyê köyünden göç ettirilen Akdoğan ailesi, Hakkari-Van Karayolu üzerinde bulunan Harput (Pizala) köyüne yerleşti. Hüseyin Akdoğan adlı yurttaş, 30 kişilik ailesinde kimsenin düzenli bir işinin olmadığını belirterek, tek geçim kaynağı olan hayvancılığın da birkaç yıldır ilan edilen yasaklar nedeniyle bitme noktasına geldiğini söyledi.
Akdoğan, baharın gelişi ile birlikte yaylalara çıkması gereken hayvanlarını köyün etrafında bulunan tepe ve yamaçlarda otlattıklarını dile getirerek, “Köylüler, hem mera ve yaylalara çıkamıyor, hem de ilan edilen yasaklar nedeniyle önümüzdeki kış için mera ve yaylalarda bulunan otlaklarını biçmek amacıyla da köyden çıkamıyor. Burada iki muhtarlıkta bulunan köy ve mahallelerde 67 bin hayvan bulunmakta. Bıraksınlar köylerimize ve yaylalarımıza geri dönelim. Bu yol üzerinde dere boylarındaki yeni köylerde üç beş üzüm bağı ya da 10-15 kovan arı ile hiçbir geçim olmaz. Bizler hayvancılığı biliriz onu yaparız. Bizlere yaşam şansı verilmesi için yasakların kaldırılması ve bir çözümün bulunması lazım” dedi.
‘KÖYDEN HER ÇIKTIĞIMIZDA TEPEMİZDE İHA VAR’
Yasak ilan edilen bölgelerde İnsansız Hava Araçlarının (İHA) dolaştığını belirten Übeyit Yiğit adlı köylü ise, “Bizler burada sadece hayvancılık yapabiliyoruz. Yaylalarımız yasak kapsamına alınmış. Evlerimizden çıkamıyoruz. Yayla ve meralarımızdaki yasakların kaldırılmasını istiyoruz. Bizler de herkes gibi özgür yaşamak ve yaylalarımıza çıkmak istiyoruz. Köyden her çıktığımızda tepemizde akşama kadar İHA dolaşıyor. Önümüzdeki günlerde hayvanlarımızı dışarıda bırakmak zorunda kalacağız” dedi.
'PEYNİR VE YOĞURDA KATMAK İÇİN OTLARA İHTİYACIMIZ VAR AMA TOPLAYAMIYORUZ'
Siti Akdoğan adlı kadın da, bahar aylarında topladıkları otları kışın geçinmek için toplamak zorunda olduklarını; ancak yasaklardan dolayı köyden çıkamadıklarını belirterek, “Bizler bahar aylarında dağda yetişen otları toplamak için köyden çıkmak istiyoruz. Ancak yasaklardan dolayı çıkamıyoruz. Bu mevsimde yetişen pancarları toplamamız lazım ki kışın geçinebilelim. Kış için topladığımız otlar kuruyup gidiyor. Hayvanlarımız var ve bu hayvanlardan elde ettiğimiz peynir ve yoğurda katmak için bu otlara ihtiyacımız var. Geçimimiz buna bağlıdır. Ancak yasaklardan dolayı açık cezaevinde gibi yaşıyoruz” dedi.
Salih Yiğit adlı köylü de şunları belirtti: “Eskiden köylerimizde, yaylalarımızda ve meralarımızda rahat dolaşırdık. Hayvancılık ile rahat bir şekilde yaşıyorduk. Ancak şimdi bulunduğumuz köylerden çıkamıyoruz. Şu anki yaşamdan hiçbir zevk alamıyoruz. Yollarımızı kapatıyorlar. Yasaklar yüzünden dışarı çıkamıyoruz. Hayvan besleyemiyoruz. Ama bütün bunlara rağmen yine de geçinmeye çalışıyoruz” dedi.