URFA - "Asgari ücretle geçinebilene helal olsun" diyen bici bici (palıza) satıcısı İsmail Demir, asgari ücreti belirleyen yetkililere seslenerek, “Geçinebiliyorsanız gelin bu parayla siz geçinin” dedi.
Urfa’nın merkez Haliliye ilçesi Yavuzselim Mahallesinde yaşayan İsmail Demir, pişmiş nişasta, pudra şekeri, rendelenmiş buz ve şerbet karışımından yaptığı “Palıza” ya da halk içindeki ismiyle “Bici Bici”leri satarak geçimini sağlıyor. Sabahın erken saatlerinde yaptığı bici bicileri seyyar tablasına yerleştirerek yollara koyulan Demir, öğlene kadar okulları gezerken, öğleden sonra da kentin işlek yerlerinde ekmeğini kazanıyor.
6 ay önce aldığı asgari ücretle geçinemediği için 1'inci Organize Sanayi’nde 4 yıl işçi olarak emek verdiği iplik fabrikasını bırakmak zorunda kalan Demir, ter dökenin emekçi olmasına rağmen en düşük ücreti alanın da emekçi olduğunu ifade etti.
'ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNİLMİYOR'
28 yaşında 3 çocuk babası Demir, ailesinin ekonomik olarak mağdur olmaması için 4 yıllık fabrika işçiliğinin son 2 yılında seyyar satıcılığı ek iş olarak yaptığını, ancak bu kez de bedensel yorgunluktan çalışamaz duruma geldiğini belirtti. Fabrikada vardiyalı çalışan ve dinlenmesi gereken saatlerini de tabla başında geçiren Demir, bedensel yorgunluğun yanı sıra sürekli uykusuz kaldığını, belli bir zamandan sonra olumsuz etkilerle karşılaştığını ve deyim yerindeyse canının çıktığını söyledi. Yaşadığı zorluklardan kaynaklı iki iş arasında birini tercih etmek zorunda kaldığını, maaşlı işi bırakıp seyyar satıcılığa devam ettiğini belirten Demir, “Fabrikayı bıraktığım zaman bin 300 TL alıyordum. Şu an bin 400 TL olmuş, ne fark ediyor. Artık birilerinin anlaması gerekiyor, bu ülkede asgari ücret ile geçinilmiyor” diye konuştu.
‘EKMEK NERDEYSE BEN ORADAYIM’
Türkiye’de ev geçindirmenin gün gittikçe zorlaştığına dikkat çeken Demir, “Bici bici yapmayı komşumdan öğrendim. 5 bardak suya, bir bardak nişasta koyuyorum. Tabi önce suyu kaynatıyorum, daha sonra nişastayı koyuyorum. Muhallebi gibi olduktan sonra tepsiye boşaltıp, yaklaşık olarak 4 saat bekletiyorum. Daha sonrada hazır olan bici bicileri dilimliyorum. Son olarak da, şeker, vanilya, su ve gıda boyasından yaptığım şerbeti rendelenmiş buz ile karıştırıp dökerek müşteriye sunuyorum. Bici bicinin yanında çerez satıyorum. Bici bicileri ve çerezleri 1 TL gibi çok ucuz bir fiyata satıyorum. Bu iş kurtarıyor mu deseniz, buda kurtarmıyor. Ancak asgari ücrete göre daha iyi kazanabiliyorum. Ortalama günlük 50 ile 70 lira asında kazanıyorum. Neresi kalabalık ise oraya gidiyorum. Miting gibi etkinlikler olduğu zaman daha iyi kazanıyorum. Anlayacağınız ekmek neredeyse ben oradayım” dedi.
‘GEÇİNE BİLENE HELAL OLSUN’
Ülkede birçok insanın asgari ücret ile geçinmeye zorlandığını belirten Demir, “Ben kiracıyım ev kiram 500 TL. Elektrik ve su faturası, mutfak masraflarının yanı sıra evin diğer giderlerini de eklediğin zaman, asgari ücretle geçinmek imkânsız. Yine de birçok insan nasıl geçinebiliyor, anlam veremiyorum. Kiracı olup da geçine bilene helal olsun demekten başka bir şey bulamıyorum. Asgari ücretin daha fazla olması gerekiyor. En az 2 bin TL olmalı ki insanlar geçinebilsin. Ben bu para ile geçinemedim, bu işi yapıyorum. Asgari ücret ile geçinebiliyorlarsa, gelsinler o paraya kendileri geçinsinler” diye konuştu.