DBP’den ‘sınır dışı’ tehdidine tepki: KDP, AKP’nin değirmenine su taşıyor

DİYARBAKIR - KDP’nin Kürt siyasetçilerine dönük “sınır dışı” tehdidine tepki gösteren DBP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Tunç, “AKP hükümetinin Kürt siyasetçilerine yönelik baskısı, KDP elbisesi giydirilerek sürdürülüyor” dedi.

Türkiye’de birçok Kürt siyasetçi, çalışmalarının yargılandığı davalarda aldıkları hapis cezalarından dolayı Federe Kürdistan Bölgesi’ne geçmek zorunda kalırken, bu kez KDP’nin baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne yaptığı baskı sonucunda KDP’ye bağlı birlikler, özellikle bölgede siyaset yapan siyasetçileri Hewler’den sınır dışı etmeye çalışıyor. Konuyu değerlendiren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Tunç, KDP yönetiminin Kürt siyasetçilerine dönük politikalarına sert tepki gösterdi.

‘AKP’NİN BASKISI KDP ELBİSESİ İLE SÜRDÜRÜLÜYOR’

AKP’nin Kürt siyasi hareketinin kazanımlarına yönelik baskı politikalarının gün geçtikçe arttığını dile getiren Tunç, hükümetin uluslararası alanda da baskıların derinleşmesi için kampanyalar yürüttüğünü söyledi. Türkiye’nin Kürt siyasetine dönük yürüttüğü baskı kampanyasında Federe Kürdistan yönetiminin de yer aldığının altını çizen Tunç, “Kürt siyasetinin tasfiyesine yönelik kazanım elde etmek istiyorlar. Güney Kürdistan’da bulunan arkadaşlarımız, demokratik siyaset mücadelesi yürütüyor” dedi.

KDP Asayişi’nin Hewler merkezli Kürt siyasi hareketinin çalışmalarını engellediğine işaret eden Tunç, “Kürt siyasi hareketini gözaltı ve tutuklamalarla tasfiye etmek istiyorlar. Arkadaşlarımız sürekli asayiş takibi altında tutuluyor. Türkiye’nin baskılarına karşı Güney Kürdistan’a geçen Kürt siyasetçilerine yönelik baskılar kabul edilemez. Bunun etkisi Türkiye’den kaynaklanıyor. AKP hükümetinin Kürt siyasetçilerine yönelik baskısı, KDP elbisesi giydirilerek sürdürülüyor” diye belirtti.

‘SİYASET ALANI DARALTILMAK İSTENİYOR’

Kürt siyasi hareketinin birliği temelinde hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Tunç, Kürt siyaseti Kürt halkının birliği ve geleceği temelinde politika üretmesi gerektiğinin altını çizdi. Kürt siyasi hareketinin Ortadoğu dengelerini belirleyen bir aktör olduğuna dikkat çeken Tunç, “2014’te DAİŞ’in ortaya çıkması ile Ortadoğu’da dengeler alt üst oldu. Kürt siyasi hareketi Rojava ve Şengal’de Kürt halkını korumaya yönelik tedbirler aldı ve başarılı oldu. Hal böyle olunca, demokratik olmayan mekanizmalar bu alanları daraltmaya çalışıyor” diye konuştu.

‘AKP KÜRT DÜŞMANLIĞI ÜZERİNE POLİTİKA YAPIYOR’

Kürt siyasetinin demokratik ulus paradigmasına sahip olmasından dolayı Ortadoğu’da alternatif bir güç olduğu için kimi partilerin baskısıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Tunç, “Temelde Türkiye’nin Kürt düşmanlığı yatıyor. Kürt düşmanlığı üzerinden politikalarını yürüten AKP, her ne kadar Esad karşıtı olsa da mesele Kürt düşmanlığı olunca bütün politikalarından vazgeçerek Esad ile birlik oluştururlar. Nitekim bunun emarelerini AKP, CHP ve milliyetçi kesimlerinde görebiliyoruz” şeklinde konuştu.

KDP’nin, Kürt siyasetçilerine yönelik sınır dışı etme politikalarından vazgeçmesi uyarısında bulunan Tunç, “KDP’nin Türkiye’nin oynadığı bu oyuna su taşıması, Kürtlerin ve Kürdistan’ın çıkarına değildir. Ortadoğu’da demokratik ulus paradigması ile birlikte yaşamak isteyen halkların çıkarına değildir” dedi.