Beştaş: Anti Kürt tüzüğüdür

ADANA - İç tüzük değişikliğinin milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığına müdahale eden bir teklif olduğunu söyleyen HDP’li hukukçu milletvekili Meral Danış Beştaş, "Bu anti Kürt tüzüğüdür. Kürtlerin haklarının yasaklanması söz konusudur” dedi.

AKP ve MHP'nin hazırladığı, CHP ve HDP'nin karşı çıktığı Meclis İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif, TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşüldü ve alt komisyona sevk edildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili hukukçu Meral Danış Beştaş, teklifle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tüzük çalışmasının yapılmaması gereken bir dönemde yapıldığını ifade eden Beştaş, Meclis’in tatilde olması gerekirken, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı talimatıyla Meclis’in tatil edilmeyerek, tüzük tartışmalarının başladığını aktardı.

'MECLİS'E BİR ŞİRKET GİBİ YAKLAŞILIYOR’

AKP ve MHP ortalığıyla hazırlanan tüzüğün, Meclis’in devre dışı bırakılmasını amaçlayan bir teklif olduğunu anlatan Beştaş, bu teklifle milletvekillerinin konuşma sürelerinin 3 dakikaya indirildiğini ve grup önerilerinin engellendiğini belirtti. Beştaş, "İç tüzük değişikliğinin gerekçesi şu; hızlı, verimli bir Meclis çalışması yapmak. Kanunları hızlıca çıkarmak. Açıkçası Meclis'e bir şirket ve fabrika gibi yaklaşılmaktadır. Meclis'in çalışmasının önemi tüm halkın iradesinin temsil edilmesidir" dedi.

'MADDELER ANAYASA’YA AYKIRI'

Getirilen teklifle Türkiye halklarının yüzde 50’sinin yok sayıldığını söyleyen Beştaş, "Bu tüzüğün konuşulacak, tutulacak hiçbir yanı yoktur. Açıkçası antidemokratik, temel hak ve özgürlükleri sınırlayan ve daha da vahimi milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığına müdahale eden bir değişiklik teklifi var. Şu anda tüm maddeleri Anayasa’ya aykırıdır. Bunu komisyonda da söyledik. Talimat gereği 10 gün içinde bitecek. Meclis sabahlara kadar çalıştırılıyor. Amaç muhalefeti susturmak. Muhalefetin sesinin çıktığı parlamento da görünürlüğünü kısmak" şeklinde konuştu.

'DEHŞET VERİCİ BİR DÜZENLEME'

15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL'in siyasi bir darbe olarak devam ettirildiği bir süreçte iç tüzük değişikliği ile Meclis'e darbe yapıldığını sözlerine ekleyen Beştaş, "Darbe daha da derinleştiriliyor. Milletvekillerinin düşünce ve ifade özgürlüğü ortadan kaldırılıyor. MHP'nin getirdiği ve AKP'nin kabul ettiği teklifle Türkiye halklarının ortak değerleri ve tarihi geçmişiyle ilgili konuşmalar para cezasıyla karşılanacak. Para cezaları ve Meclis'ten geçici çıkarılma cezaları. Bu kabul edilemez ve dehşet verici bir düzenlemedir" dedi.

'1940'LARDAKİ KÜRT KARŞITLIĞI GETİRİLİYOR’

İdari yapıya aykırı tanımlanmaların artık suç olarak belirtileceğini vurgulayan Beştaş, şöyle devam etti: "Biz Kürdistan dediğimiz de, Kürdistan illeri dediğimiz de, Kürt illeri dediğimiz de ve Kürt halkı dediğimiz de açıkçası o maddelere aykırı olacak. Bu değişiklikle Kürt halkının tarihi ve kültürünün yok edilmesi amaçlanıyor. Bu anti Kürt tüzüğüdür. Kürtlerin orada haklarının, özgürlüklerinin tarihsel olarak bu konuya yaklaşımını görünmez kılınmasını ve yasaklanması söz konusudur. Yüz yıllık bir tarihi geçmişten şimdi ise parlamentoya taşınan bir yasak var. 1940'lı yıllarda vatandaş Kürtçe konuşunca para cezası alıyordu. Şimdi ise milletvekilleri parlamentoda Kürtçe deyince ve Kürt dilinde analizler yaptığında aynı cezayı alacak. Geçen gün Meclis'te birkaç dakika Kürtçe konuştum. Orada büyük bir hadsizlikle bir AKP'li milletvekili 'Düzgün konuş' diyebiliyor."

'BUNU KENAN EVREN BİLE DÜŞÜNEMEMİŞTİ'

Kürtçe konuşmaya, Kürt halkının tarihini ve kültürünü yaşatmaya devam edeceklerini söyleyen Beştaş, "Kavasların eline pos cihazı koysunlar. Bizlerde bütün aldığımız parayı onlara ödeyelim. Hatta Meclis'e de bir hapishane kursunlar. Milletvekili hoşlarına gitmediği bir kelime kullandığında Meclis hapishanesine koysunlar. Bu uygulama Türkiye'yi 50-60 yıl geriye götürür. Bunu Kenan Evren bile düşünmemişti. Bunu 60 darbecileri bile düşünmemişti. Hiç bir darbeci vekilin söz hakkını kısıtlamamıştı. Sadece bunu AKP yaptı" diye belirtti.

'ASLA BAŞARILI OLAMAYACAKLAR’

Bu değişikliğe karşı etkin muhalefet yapacaklarını ve tüm yasal yollara başvuracaklarını kaydeden Beştaş, "Cumhurbaşkanı'nın söylemleri ortada dururken, Kürt halkının kazanımları büyük bedeller sonucunda gelinen aşamada geri sardırılabilir mi? Bu mümkün değil. Ne Kürt halkı bunu kabul eder ne de biz HDP olarak böyle bir tutum ve düzenlemeyi kabul edebiliriz. Zaten bu tümüyle mevcut tabloda geriye dönüşü sağlamaya dönüktür. Ama asla başarılı olamayacakları bir hamledir. Okumalar birbirini tutmaz. Kürt halkı bir realitedir. Türkiye'de 20 milyon Kürt yaşarken; Kürt, Kürdistan ve Kürt illeri kavramını yasaklamak abesle iştigal etmektir. Yargıtay içtihatlarına göre ise suç olmayan ve suç olarak kabul edilmeyen kavramlar Meclis'te kınama ve para cezasıyla karşılanacaktır" dedi.