ANKARA – Sur'daki hayata geçirilmek istenen yıkımı yerinde izleyen Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Genel Başkanı Orhan Sarıaltun, Sur’da yurttaşların sürgüne zorlandığını belirterek, Sur’un yıkılmaması için ellerinden gelen mücadeleyi vereceklerini ifade etti.

UNESCO tarafından “Dünya Tarihi Miraslar Listesi”ne alınan Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde yaklaşık iki yıldır "sokağa çıkma yasağı" uygulanıyor. Mart 2016 tarihinde “acele kamulaştırma” kararı verilen ilçe, yine 6306 sayılı yasa ile “riskli alan” ilan edildi. Ardından Sur'da, evlerle birlikte kültürel mirasında yıkımına başlandı.

Sur'un Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde devam eden yıkımı gözlemlemek için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) heyeti ile birlikte Diyarbakır’a giden TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Orhan Sarıaltun, Sur’a ilişkin gözlemlerini dihaber ile paylaştı. Sarıaltun, “Sur’u gözle görünce çok üzüldük. Çünkü yıkım ile birlikte hem sosyal hayat yok ediliyor, hem de tarihsel doku” dedi.

‘YAŞANANLAR BİR ÇEŞİT SÜRGÜNDÜR’

Sarıaltun, Sur'da yaşayan insanların bir çeşit sürgüne tabi tutulduğunu ifade etti. Sur yıkımında uygulanan yöntemin orada yaşayan yurttaşlar için yeni bir yıkım olduğunu belirten Sarıltun, “Alanda direnen, kalmak isteyen, haklı olarak evlerini terk etmek istemeyen insanlar ile diyalogumuz oldu. Uygulanan yöntemin bu insanlar için yeni bir yıkıma dönüştüğünü gördük” diye konuştu.

‘EVLERİNİ YIKTIKLARI İNSANLARI BORÇLANDIRIYORLAR’

Sarıaltun, Sur’da yaşayan yurttaşlara evlerinden çıkmaları için düşük bedeller teklif edildiğini belirterek şunları söyledi: “Sur’da zorla çıkartmaya çalıştıkları yurttaşların evlerine 25-40 bin TL civarında para teklif ediyorlar. Zorla çıkartılan yurttaşların kalmaları içinse, 400 bin TL civarındaki konutlara yerleştiriyorlar. Yani evlerini yıktıkları insanları bir de borç altına koyuyorlar. Bu insanlar 380 bin TL civarında borç altına giriyorlar. Ve çoğu güvencesiz çalışan yoksul insanlardan oluşuyor.”

‘ÇIKMAK İSTEMEYENLERE RESMEN ZÜLÜM UYGULANIYOR’

“Evlerinden çıkmak istemeyenlere resmen bir zülüm uygulanıyor” diye sözlerine devam eden Sarıaltun, “Elektrikleri kesiliyor suları kesiliyor. Şunu da gördük. Evlerin önlerine moloz yığılarak ulaşım alanları kısıtlanıyor. Çok üzücü bir tablo. Yani bir devletin vatandaşına bu şekilde bir muamele etmesini görmek çok üzücü. Bir zülümdür. Oradaki insanları zorla sürgüne göndermek için yapılmış eziyettir. Yani elektriksiz, susuz ulaşım olanakları ellerinden alınmış. Zaten kentsel sosyal durum ortadan kalkmış. Eğitim yok, sağlık yok. çocukların oynayacağı alanlar kaldırılmış ve yıkılmış” diye belirtti.

SUR’DA 6 TANE KARAKOL YAPILACAK’

Sarıaltun, Sur’un dokusuna uygun olmayan geniş yollar ve 6 adet karakol yapılacağını söyledi. Sarıaltun, Sur’un yıkılmasının altında güvenlik konsepti olduğunu belirterek şunları söyledi: "İktidar şöyle düşünüyor. ‘O çatışmalı süreç içerisinde müdahaleye zorlandık. Şimdi daha kolay müdahale edebileceğimiz bir doku elde etmek istiyoruz’ diyorlar. Aynı şekilde de oradaki toplumu oradan çıkararak, daha üst gelir gruplarına dönük bir yapılaşma öngördüklerini tahmin edebilmek zor değil. Yani oradaki yaşama da müdahale ederek, kendilerince daha güvenli bir alan yaratmak istiyorlar.”

‘YÜKSEK SESLE ÇAĞRI YAPIYORUZ SUR’A SAHİP ÇIKIN’

Son olarak Sarıaltun, şu çağrıyı yaptı: “Sur’a sahip çıkalım. Hukuki mücadelemizi veriyoruz ama bir şey elde edemiyoruz. Onun için sağduyulu, aydın olgun tüm yurttaşlara çağrımızdır; gelin Sur yıkımını durduralım. Biz bu konuda elimizden geleni yapacağız."