BATMAN - Ilısu Projesi'yle sular altında bırakılmak istenen Hasankeyf tel örgülerle ziyarete kapatıldı. Kenti gezmek, kaymakam ve güvenlik görevlilerin “uygun” görmesi halinde gerçekleşiyor. Kayıt altına alınan uygulama, keyfiliği gözler önüne seriyor.
Birçok medeniyet ve uygarlığa ev sahipliği yapan Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesi Ilısu Barajı projesiyle bir taraftan sular altında bırakılma ile yüz yüze kalırken, diğer taraftan da tarihsel değeri bulunan birçok mağara ve kale devlet kurumları tarafından tel örgülerle çevrilerek turizme ve halka kapatıldı. Farklı ülkelerden ve bölgenin birçok ilinden ziyaretçi alan Hasankeyf, bu uygulamalarla turizm ve halktan izole edilirken, sadece görevlilerin “uygun” gördüğü kişilerin gezmesine izin veriliyor. Daha önce konuya ilişkin yapılan bir çok şikayet ve haberi görmezden gelen yetkililer ve alandaki güvenlik görevlileri bu keyfi uygulamaları devam ettiriyor.
KİMİSİNE SERBEST KİMİSİNE YASAK
Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nca yapılan incelemeler sonucu kale girişinde ve bazı mağaralarda çatlakların tespit edilmesi sonucunda 2012 yılından bu yana halk ziyaretine kapatılan tarihi Hasankeyf kalesi ziyaretlerinin ilçenin bağlı bulunduğu Kaymakamlıkça yapılacağı belirlenmiştir. Fakat yapılan gözlemlerde bu ziyaretlerin zorunlu bulundukça değil kaymakamlığın ve özel güvenlik görevlilerinin keyfi tutumuna bağlı olduğu görülüyor. Bu uygulamalar tarihi kenti halkın değil kaymakamlığın ve güvenlik görevlilerin “uygun” gördüğü kişilerin ziyaretine açık tutulduğu kameramız tarafından kayıt altına alındı. Yasaklı bölgeyi ziyaret eden gazetecisinden turistine herkes bu haksız uygulamaya tanık olurken, itirazlar ise hiçbir şekilde kabul görmüyor.
‘TARİHİ YERLER İÇİN AYRIMCILIK OLAMAZ’
Taraflı ve yanlı geçişlere tanıklık eden Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Recep Kavuş, bu duruma tepki göstererek şunları söyledi: “Birilerinin geçişine izin veriliyorsa bir kesimin, gazetecilerin ya da turistlerin geçişine izin verilmiyorsa burada ciddi bir sıkıntı var. Kapatılan yerler gerçekten de tehlike arz ediyorsa bu herkes için geçerlidir. Fakat bazı insanlara tehlike nedeniyle izin verilmeyip, bazılarına da keyfi olarak izin veriliyorsa burada bir ayrımcılık söz konusudur. Tarihi yerlerin gezilmesi için ayrımcılık yapılmaması gerekmektedir. Başta Hasankeyf olmak üzere tüm antik kentlerde tehlike arz eden bölgelerin onarılması ve restorasyondan geçirilip, halkın ziyaretine açılması gerekiyor. Ciddi anlamda tehlike bulunmayan yerlerde de halka açıp halkın tarihi yerleri gezmesi gerekiyor.”
Bilal Güldem - dihaber