İZMİR - “Başka bir tüketim mümkün” diyen üreticilerin oluşturduğu GETO Pazarı'nda, doğanın dengesini bozmadan yetiştirilen kışlık ürünler tezgahlardaki yerini aldı.
İzmir’in Karşıyaka ilçesine bağlı Bostanlı semtinde 2015 Aralık ayından beri faaliyet gösteren Gediz Ekoloji Topluluğu (GETO) Pazarı'nda “Başka bir tüketim mümkün” diyen üreticilerin doğanın dengesini bozmadan yetiştirdikleri kışlık ürünler tezgahlarda yerini almaya başladı. Her 15 günde bir Cumartesi günleri Bostanlı’da bulunan İro Cafe’de 10.00-13.00 saatleri arasında kurulan GETO’da, üreticiler ürünlerini sergiliyor.
Yazlık ürünlerde olduğu gibi kışlık ürünlerin siparişi de tamamen gönüllü üretici ve tüketicilerin yer aldığı GETO’ya ait Facebook hesabı olan "gediz ekoloji topluluğu (geto)" üzerinden gerçekleştiriliyor. GETO’nun bir sonraki buluşması 21 Ocak 2017 tarihinde İro Cafe’de gerçekleşecek.
'KIŞLIK ÜRÜNLER METABOLİZMAYI GÜÇLENDİRİYOR'
GETO’da kışlık ürünler arasında brokoli, karnabahar, pırasa, soğan, kereviz, pazı, ısırgan otu, ebegümeci, radika, labada gibi otlar ve mandalina ile portakal yer alıyor. GETO’da yer alan bu ürünlerin soğuğa karşı dayanıklı olduklarını belirten GETO üreticilerinden Erhan Çetinbağ, “Doğa dengeyi biliyor. Kışlık ürünler için her hangi bir önlem almamıza gerek yok” dedi. Mevsiminde doğal kış ürünlerinin tüketiminin metabolizmayı güçlendirdiğini vurgulayan Çetinbağ, “ Brokolide ciddi anlamda C vitamini var. C vitaminini öldürmemek için kışın brokoliyi çiğ tüketmemiz gerekiyor. Karnabahar keza öyle ama onu haşlamamız lazım. Bunları tükettiğimizde sindirim sistemine çok faydası var. Bağışıklık sistemine çok büyük katkısı var özellikle pazı ve brokolinin” dedi.
'TÜM ÜRÜNLER İLAÇSIZ'
Kerevizin magnezyum, potasyum acısından çok zengin bir besin kaynağı olduğunun altını çizen Çetinbağ, “Biz herkese mevsiminde beslenmeyi tavsiye ediyoruz. Kışın gelip bize domates sormayın, olmaz. Çünkü kışın domates hem doğaya hem de GETO’ya aykırı” ifadelerini kullandı. Kışlık ürünleri sulamadıklarını, yağmurun ürünleri yeterince su ihtiyaçlarını karşıladıklarını beliren Çetinbağ, “Kışlık ürünlerimizde hiç bir şekilde ilaç kullanmıyoruz. Sadece kışlık ürünlerimizde ortaya çıkan tırtılları bahçemizden uzaklaştırmak için sarımsak ve acı biber kürü yaptık. Yaptığımız bu kürü kışlık ürünlerimizin üzerine dökerek tırtılların bahçemizden uzaklaşmasını sağladık” diye konuştu.
‘EGZOZ GAZINA MARUZ KALMAMIŞ YABANİ OTLARI TOPLUYORUZ’
Doğadan topladıkları yabani otların yoldan uzak ve egzoz gazına maruz kalmamış olmasına dikkat ettiklerini aktaran Çetinbağ, şunları söyledi: “Bitkinin şeklinden, formundan ve renginden tazeliğini anlıyoruz. Örneğin Ebegümeci yaprakları sertleştiğinde ve koyu yeşile döndüğünde toplamamak lazım çünkü artık tat kalmamıştır. Isırgan otunun ise boy atmaması lazım. Boy attığı zaman çiçeklenme ve tomurcuklanma dönemi başlar. Bir sonra ki yılın ürünün tohumunu üretir. Adil bir üretim için bunlara çok dokunmamak gerekir. Bir yere girdiğimiz zaman bütün otu toplamamak lazım. Bölge bölge toplamak lazım. Mutlaka biraz bırakmak lazım ki seneye de devamını sağlayabilsin. Ürünlerimizi bir gün öncesinden topluyoruz. Bir leğene su koyup tazeliğini korumak için demet yaptığımız otları suyun içerisine oturtuyoruz. Böylece tazeliğini daha uzun süre korumuş oluyoruz”
‘ADİL FİYAT POLİTİKASINI UYGULUYORUZ’
GETO’da tezgahlarda satışa sunulan kışlık ürünlere tüketiciler tarafından yoğun bir ilginin olduğunu kaydeden Çetinbağ, tüketicilerin GETO’da aradıklarının mevsiminde yetişen adil ürünler olduğunu söyledi. Üreticileri tüccarlara mahkum etmemek adına GETO’yu kurduklarını vurgulayan Çetinbağ, “Kışlık ürünlerimizde adil fiyat politikasını uyguluyoruz. Fiyatlarımız normal pazarların biraz üzerinde ama market ve organik pazarların altında. Ürünlerin fiyatlarını ortada bir yerde tutarak hem tüketicilerimizin bu kaliteli ürünlere daha uygun şartlarda ulaşmasını hem de üreticilerin normalde mahkum kaldıkları sistemin dışında daha iyi şartlarda ürünlerini satmalarını ve emeklerinin karşılıklarını almasını hedefliyoruz” diye konuştu.
‘HERKES GIDA TOPLULUĞU OLUŞTURSUN’
Tüketicilere çağrıda bulunan Çetinbağ, şunları söyledi: “Gıda toplulukları oluşturun yada mevcut topluluklara dahil olun. Konvansiyonel üretimin kıskacına mahkum olmuş üreticiyi daha doğru olana yönlendirin. Sağlığınız açısından mevsiminde ilaç, hormon ve sentetik madde kullanılmadan üretilen ürünlerle hem kendinizi hem çocuklarınızı hem de geleceğinizi güvence altına alın. Bu şekilde hastalıklardan da korunmuş olursunuz.”
‘ÜRÜNLERİ SERADA YETİŞTİRMİYORUZ’
GETO’da hem üretici hem de tüketici olan Yonca Çetinbağ ise, yazlık ürünlerde olduğu gibi kışlık ürünlerde de yerelliğe dikkat ettiklerini söyledi. GETO’da bulunan üreticilerin hiçbirinde sera üretimi olmadığını, sera üretimine karşı olduklarını dile getiren Çetinbağ, “Serayı sadece tohumlarımızı fide haline getirmek için kullanıyoruz. Diğer türlü kışın domates elde etmek için sera kullanmıyoruz. Her şeye müdahale etmek doğru değil biraz doğaya izin vermek gerekir.” dedi. 6 dönümlük arazilerinde doğa dostu tarım sonucunda elde ettikleri ürünlerin fazlasını gıda toplulukları ile paylaştıklarını vurgulayan Çetinbağ, “Ürünlerimizde hiçbir şekilde suni ve hayvansal gübre kullanmadık. Gıda topluluklarına da bunu benimsetmeye çalışıyoruz. Üreticilerinde kullanmasına izin vermiyoruz” diye konuştu.