Sigortanın çiftçiye getirisi yok

MERSİN - Mersin'de yaşanan sel felaketinin ardından seraları sular altında kalan çiftçilerin zararlarının karşılanıp karşılanmayacağı belirsizliğini korurken, ortaya çıkan sigorta tartışması da devam ediyor.

Mersin’de 29 Aralık’ta yaşanan sel felaketi ile birlikte sular altında kalan sebze seralarının 40 bin dönüme yakını halen sular altında iken, seralarla birlikte çiftçilerin zararlarının nasıl karşılanacağı tartışılıyor. Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in çiftçilerin tarım sigortasından yaralanabilmesi için kapsamının genişletilmesi yönündeki açıklamasının ardından başlayan Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) tartışmaları da devam ediyor. Ancak çiftçilerin zararlarının karşılanıp karşılanmayacağı yönünde şu ana kadar, Ziraat Bankası’na olan borçlarının 1 yıl ertelenmesi dışında bir gelişme yok.

SİGORTA ÇİFTÇİYİ MAĞDUR EDİYOR

Çiftçilerin özellikle sigorta yapmamasına gerekçe olarak TARSİM’e olan güvensizlikleri ve sigortalama işlemlerinin fahiş fiyatlarla yapılıyor olması öne çıkıyor. Tarım sektörünün maliyetlerine karşı çiftçinin kazanç oranına dikkat çeken Tarsus’a bağlı Kel Ahmet köyünden çiftçi İsmail Şeşen, sigorta bedelinin yüksekliğine dikkat çekerek, yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Şeşen, TARSİM’in sigortalama yönteminde köyden köye, üründen ürüne farklılıklar olduğunu belirterek, 10 dönümlük bir arazide üretim yapmanın maliyetini, “10 dönüm arazide üretim yapacak olursak, 500 lira bunun tarlayı sürmesi, 600 kilo gübre maliyeti ile hayvan gübresi ayrıca kullanıldığı zaman 3 bin lira maliyeti baştan oluşuyor. Marul ekecek olursak 40 bin fide 10 bin lira civarında tutuyor. Sera üretimi olduğu için demir ve naylon masrafı da biniyor. Ekstradan bunun işçiliği de biniyor. Yani sadece işçilik dışı maliyetleri 20 bin lirayı buluyor. Buna ekstra bir de sigorta maliyetlerini eklediğimiz zaman işçilik haricinde maliyetin yüzde 10’u kadar da sigorta gideri biniyor. Yani işçilik dışı toplam 22 bin oluyor” sözleri ile açıkladı. Ürünün yetişmesinin ardından bir de satışı için maliyet üstlendiklerini belirten Şeşen, ürünün satılmama riski ile de karşı karşıya olduklarını söyledi.

‘HER KÖYDE FİYATLAR DEĞİŞİYOR'

Sigortacı Atamer Akgül de, her köyde fiyatların köylerin durumuna göre değiştini söyledi. Akgül, bir köyde dönüme 190 lira iken bir başka köyde ya da belirlenen bir hatta 120 lira ücret belirlendiğini söyledi. TARSİM’in kapsamının dar olduğunu ifade eden Akgül, sigortanın paket halinde yapılmasının çiftçiyi mağdur ettiğini ifade etti. Arazisini ürününü sigortalayacak bir çiftçinin maliyetlerine yüzde 10 bir fark bindiğini ifade eden Akgül, TARSİM’in 10 dönümlük bir paketinin bin 600 lira olduğunu ve bunun da çiftçinin maliyetlerinin yüzde 10’luk kısmını oluşturduğunu ancak bugüne kadar yaşanan felakatlerin birçoğunda getirisi olmadığını söyledi. Yine tarım sigortasının paket halinde olduğunu ve seçme şansı olmadığını ifade eden Akgül, pakette sadece don vurmasına karşı sigortalama olmadığını ve çiftçiye isteyip istemediğinin sorulduğunu ancak yaş sebze sigortalamasında zaten don vurmasının sigorta kapsamına alınmadığını ifade etti. Bunun da çiftçiyi mağdur ettiğini ifade eden Akgül, çiftçinin aynı zamanda ödemelerin geç yapılması ya da farklı gerekçelerle yapılmamasının çiftçide bir güvensizlik oluşturduğunu kaydetti.

'ÇİFTÇİNİN SİGORTAYA GÜVENİ YOK'

Çiftçinin 2014 yılında 85 kilometre hızlı esen fırtına sebebiyle mağdur olmasının ardından ürünlerinin zarar gördüğünü hatırlatan Akgül, “Devletin gözünde 62 kilometre altında esen rüzgardır, onun üstünde esen fırtınadır. O dönem sigortası olanlar başvurularda bulundular. Ancak gelen eksperler zararın fırtına nedeniyle değil de fırtına sonrası yaşanan soğuk hava nedeniyle meydana geldiğini ve olayın bir don vurması olduğunu söylediler. Doğal olarak böyle olunca da yaş sebzede don vurmasına karşı sigorta yapılamadığından çiftçinin zararları karşılanmadı. Çiftçi de buna karşı bir güven sorunu yaşadı ve mecbur kalmadıkça sigorta yaptırmadı. Bugün yaşananın da bundan bir farkı yok aslında. Bir paket halinde hazırlanan sigorta poliçeleri herkese her tehlikeye karşı aynı fiyatla kesiliyor. Ancak çiftçinin asıl zarar göreceği felaketler bu poliçelerde yer almıyor.