Yüksek: Yerelde de çift başlılığa son verilsin!

ANKARA - Anayasa değişikliği teklifini değerlendiren ve AK Partililerin tasarıyı “Yönetimdeki çift başlılığa son veriyoruz” sözüyle savunduğunu hatırlatan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “O halde yerel yönetimlerde de çift başlılığa son verilsin, vali devreden çıksın, yereli de seçilmişler yönetsin” dedi.

Fiili olarak çalışamaz ve hatta kapatılmış duruma getirilen, birçok yöneticisi, üyesi ve belediye eşbaşkanı tutuklu bulunan ancak buna rağmen özellikle anayasa referandumu döneminde Kürt illerinde önemli bir etkiye sahip olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, anayasa görüşmelerini, bölgesel gelişmeleri ve Kürtler arası birliği dihaber’e değerlendirdi.

Anayasa görüşmeleri konusunda referandumda karşı tutum sergileyeceklerini, çünkü düzenlemenin sorun çözmek yerine sorun üretme potansiyeli bulunduğunu belirten Yüksek’in konuşmasının önemli bölümleri şöyle:

BU TASARI ÇEKİLSİN TOPLUMUN İHTİYACI OLAN DÜZENLEME GELSİN

Anayasa değişikliğini ve olası referandum sürecini Türkiye'nin geleceği için önemli gördüğümüz bir konu. Türkiye'de nasıl bir sistem olacağı, hepimizi ilgilendiriyor. O yüzden bu konudaki gelişmeleri ve getirilen tasarıyı yakından takip ediyoruz. Biz yakın zamanda bir çağrı yaptık. Anayasa görüşmelerini durdurun, mevcut anayasa değişikliğini geri çekersin, bizler, HDP ve diğer muhalif kesimler ile görüşüp sorun çözecek ortak bir çerçeve çıkarırsanız bunu destekleyebiliriz’ dedik.

SORUN ÇÖZEN BİR TASARI DEĞİL

AKP düzenlemeyi çekmeyecek gibi görünüyor. Biz de giderek artık olası referandum durumuna göre tartışmalarımızı yürütüyoruz. Hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu Türkiye'ye yarar getiren bir taslak değil. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var ama demokratik bir siseme ihtiyaç var. Ama bu taslağın demokratik hiçbir yönü söz konusu değil. Biz ismine takılmıyoruz ama Türkiye deki sorunları çözüp çözmeyeceği çok önemli. Burdan baktığımızda böyle bir sorun çözücü sistem oluşmayacağı görünüyor. Tüm inisiyatifi, yetkiyi tek elde toplayan, merkezleştiren bir sistem başarılı bir sitem olamaz. Sorun çözen bir sistem olamaz.

YERELDE DE ÇİFT BAŞLILIĞI KALDIRIN, YETKİLERİ SEÇİLMİŞE DEVREDİN

Ayrıca bu sistem sadece merkezi yönetimi tanımlıyor, merkezi yönetimin de tepesinde kimin olacağı ve onun yetkilerinin ne olacağını ifade ediyor. Onun dışında ülkenin genelinin yönetim sistemi ne olacak. Biliyorsunuz başbakan mecliste bu sistemi savunurken dedi ki çift başlı problemdir, iyi değildir dedi. Peki yerelde illerde ne olacak. İller de hem vali var hem belediye başkanı var. Bu nasıl olacak buna dair birşey var mı yok. Üstelik vali atanmış, belediye başkanı seçilmiş ve siz şimdi o seçilmişleri tutuklayıp atanmışları yerlerine atıyorsunuz!

GELİN BU İŞE BİR AD KOYALIM

Biz de burda soruyoruz hem belediye başkanı, hem vali hem de kaymakam, yani bu da çok başlılık değil mi? Örneğin biz bu konularda somut önerilere sahibiz. Yerel demokrasiyi esas almak gerekiyor. İllerde valileri kaldıralım. Seçimle iş başına gelsin belediye başkanı o kenti belediye başkanı yönetsin belediye meclisi yönetsin. Tüm yetkileri oraya verelim. Merkezi olan yetkileri de ihtiyac dahilinde belli kısımlarını illere, belediyelere yada yenin de tanımlayalım. Vali ile il genel meclisi, belediye başkanı ile belediye meclisini yeniden tartışamaya açalım ve tek meclis olsun. Yeniden ad koyalım gerekirse. İsim konusunda problem yok ama bütün bunalar yok yani bu sistem içerisinde. Onun için bizim onu desteklemek gibi bir durum söz konusu olmayacak. Ve kanaatimiz o dur ki Türkiye toplumunun büyük bir çoğunlğu desteklemeyecek. Bunu onaylamayacaka ve referandumdan geçmeyecek.

CHP MUHALEFETİ AKP’YE KARŞI YAPMIYOR

CHP’nin ‘bu değişiklikle özerklik gelecek’ şeklindeki açıklamaları gerçeği yansıtmadığı gibi, AKP’ye yarayan bir yaklaşımdır. CHP bügüne kadar AKP'nin işine yarayan bir muhalefet yürüttü. Yani eğer referandumda AKP'nin kazanma, muhalefettin kaybetme ihtimali olacaksa bu CHP yüzünden olacak. Kürt sorunun çözümünü savunmak yerine çözüm sürecine dava açtı. Ondan sonra savaş ve çatışmalar çıktı CHP savaş karşıtı bir pozisyon alacağına, gidip AKP'ye ne gerekiyorsa sana vereceğiz dedi. Öbür taraftan dokunulmazlıkların kaldırılması gündeme geldi AKP bunu tek başına kaldıramayacak bir noktadaydı ve CHP hemen imdadına yetişerek Anayasa ile dokunulmazlıkları kaldırdılar. Bugün tutuklu olan HDP Milletvekillerinin müssebibi CHP'dir. İşte AKP özerklik getirecek başkanlık sistemi Türkiye'yi bölecek gibi yanlış, doğruları içermeyen bir yerden milliyetçi, ulusalcı kesimlerin oylarını almak üzere kurguladığı bir propaganda argümanı kullanıyorlar.. Yani AKP'nin taslağının neresinde özerklik ile alakalı bir boyut var. Neresinde yerel demokrasiyi yerel yönetimleri, işaret eden bir bölüm var.

BU SÖYLEM KÜRTLER’DE KAFA KARIŞTIRIR

CHP’nin bu söylemleri bazı Kürtler’de kafa karışıklığı yaratabilir. Yani insanlar der ki acaba gerçekten gizlenmiş bir madde mi var. Mesela biz şunu da duyuyoruz yer yer. Özellikle batı metropollerinde ve Kürdistan illerinde AKP’li vekiller ve AKP yönetimleri CHP'nin iddia ettiği tarzda propaganda yapamaya başladılar yavaş yavaş. Oysa bu hükümet insanlar özerklik istiyor diye binlerce insanı tutukladı. Yani kentlerin yakılıp yıkıldığı gerçekliği ortadayken, saldırılar o dönem içinde yaşanan ölümleri düşündüğümüz zaman AKP'nin böyle bir niyeti olduğunu savunmak iddia etmek yanlış olacak.

TUTUKLAMALAR REFERANDUM SÜRECİ İLE BAĞLANTILI

Tutuklamaların bir kısmı da düşündükleri referandum süreci ile bağlantılı. AKP'nin projesine karşı muhalefet yapacak bunun mücadelesini sürdürecek kimse kalmasın istiyorlar. Belli ki bu konuda söz söyleyebilecek herkesi almak tutuklamak istiyorlar. Eşbaşkanımız Sebahat Tuncer tutuklandı. HDP'nin iki Eşbaşkanı tutuklandı. Milletvekilleri tutuklandı. 74 Belediye Eşbaşkanımız tutuklu. Dolayısı ile kolay bir süreç olmadığını biliyoruz. Ama biz gücümüzü halktan alan bir siyasi partiyiz. Dolayısı ile mutlaka mücadelemizi etkili şekilde sürdürecek gücü de yakalayacağız ve geliştireceğiz. Şuan tutuklanan arkadaşlarımızın yerlerinde illerde ilçelerde yönetimimizi yeniden oluşturuyoruz. Merkezi yönetimlerimizi DBP Genel Merkez, parti merkez MYK'sını toparlıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda birçok çalışma oldu. Ev çalışmaları mahalle çalışmaları toplantıları oldu. Yeniden toplum ile buluşma örgütlenme çabası var. Bu sürece hazırlık yapıyoruz. Kampanya sürecini de bu çerçeve de değerlendiriyoruz. HDP ile beraber şuanda onun tartışmaları içerisindeyiz. Hazırlıklar başladı. Aşağı yukarı belli yani meclisten geçecek gibi.”

YARIN: Ulusal birlik konusunda Kürtler ilerleme katediyor

Kenan Kırkaya / Selman Gozelyüz - dihaber