Yüksek: Birlik büyük kazanımlar getirir

ANKARA - DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Kürtler arası birlik konusunda olumlu gelişmeler olduğunu belirterek, “Geçmişe nazaran önemli mesafelerin katledildiğini ifade edebilirim. Sorunların olumluya evrilmesi için herkes iyi niyetli bir çaba içerisinde. Birlik olunursa büyük kazanımlar olacaktır” dedi.

Kürt ulusal birliği için süren diplomasi ve gelişmeler hakkında bilgi veren DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, iç siyaset kadar Kürtleri ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren bölgesel konuları da değerlendirdi. Yüksek, Kürtler arasındaki ulusal birlik konusunda ilerlemenin sağlandığı ve kimi sorunlar olmakla birlikte olumlu gelişmeler kaydedildiğini söyledi.

‘ABD YERİ GELDİĞİNDE ATAK YAPACAKTIR’

Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmelere değinen Eş Başkan Yüksek, “Ben önümüzdeki bir yıl içerisinde Suriye’de önemli ölçü de bir sistem şekillenmesi yaşanacağını değerlendiriyorum. Suriye konusunda dış müdahale, Türkiye, Katar, Arabistan’ın desteklediği gruplar konusunda özellikle Halep’te yaşanan gelişmelerle birlikte yeni bir aşamaya girildi. Ve bunun üzerine şimdi bir Astana süreci söz konusu. Uluslararası güçlerin bu konudaki pozisyonları çok belirleyici olacaktır. Rusya bir taraftan kendi ekseninde bir süreç işletmek, diğer yandan Türkiye'yi yanına alarak ilerlemek istiyor. ABD de, bu konuda batı koalisyon güçleri ile beraber bir ağırlık oluşturuyor. ABD seçimlerinin yarattığı boşlukta Rusya hızlı davrandı. Türkiye’de Rusya’nın aldığı mesafeyi görerek, onunla birlikte mesafe almaya çalışıyor. Ama tabiki hepsinin gözü ABD' de. Elbette ABD yeri geldiğin de atak yapacaktır” dedi.

TÜRİKEYE, İRAN VE ESAD AYNI NOKTADALAR

Kürtlerin korumuna da değinen Yüksek, “Türkiye’nin sürecin içine girmesindeki en tetikleyici alan Suriye'de Kürtlerin durumu ve oluşturdukları statü. Buna engelleme ve ortadan kaldırma amacı ile Suriye politikasını oluşturdu. Ayrıca Esad rejimini devirip muhalif gurupların Suriye'de iktidar olması yönünde politika izledi. Şimdi baktığında o birinci (Esad’ı devirme hedefi) hedefini de kaybetti. İkinci hedefini yani Kürtlerin statüsünü engelleme amacını tutturmaya çalışıyor. Fakat belirleyici güçlerden olan Rusya da Kürtlerin orada mutlaka kendi topraklarında kendinin yönetme hakları olmalı gibi bir yaklaşım içinde. Öbür taraftan battı koalisyonu da daha aktif bir şekilde saha da Kürtlerle birlikte hareket ediyor. İran’da Kürtlerin statü sahibi olmamasını istiyor. Her iki ülke Rojava’da statü elde edilmesi halinde kendi ülkelerindeki Kürtler açısında kapı aralanmış olacağını düşünüyorlar. Onu biliyorlar. O nedenle kendi ülkelerinde ki iç sorunları olan bu ülkeler, Kürt sorununu dışarıda bloke etmeye çalışıyorlar. Suriye zemininde boğamaya çalışıyorlar. Eğer bunu başarırlarsa, kendi ülkelerinde Kürtleri rahatlıkla kontrol altına alabilecekelerini, bastırabileceklerini düşünüyorlar. Bu nedenle kavgalarını orada veriyorlar. İran da bu noktada. Aslında Esad rejimi de bu noktada. Hala Kürtlerin statü sahibi olmasında çekinceli yaklaşımlar sahibi” diye konuştu.

REALİTE FARKLI

Kürtlerin üzerimde hakimyet kuran devletlerin eski duruşlarına rağmen realitenin değiştiğine dikkat çeken Yüksek, şöyle devam etti: “Fakat bir de realite var. Kürtler çok örgütlü bu yüzyılda. Suriye’de çok ciddi mesafe aldılar. Önemli ittifaklar birliktelikler yakaladılar, DAİŞ’i gerillettiler ve bölgelerini güvenli hale getirdiler. Bu gerçekliği de dünya görüyor. Şimdi tüm bu engelleme çabalarına rağmen rotasında sapmayan bir gellişme var. O da Kürtlerin adım adım bir statüye gittiği gerçeğidir. En doğru seçenek de Suriye bütünlüğü içerisinde Kuzey Suriye Federasyonu ile sahip olmaları ve bununla beraber yeni merkezi hükümete dahil olmalarıdır.”

KÜRTLER OLMAZSA ASTANA’DA SONUÇ ALINMAZ

Astana hazırlıklarına ilişkin de görüş belirten Yüksek, “ABD ve Rusya, Kürtleri Esad rejimi ile birlikte bir şekilde tartışma zeminine çekmek istiyor. Mümkün olursa Astana sürecine katılması için aslında zemin oluşturmaya çalışıyor gibi görünüyor. Kürtlerin içinde yer almadığı tartışmalarda Suriye'nin geleceği olabilir mi? Kürtlerin bir örgütlü gücü var onlarca siyasi parti bir araya gelmiş. Demokratik suriye federasyonu diye bir çatı oluşturmuşlar. Silahlı güçleri siyasi güçleri ve sivil güçleri var. Bunları yok sayarak Suriye'nin geleceğini nasıl tartışabilirler. Burda Türkiye'nin İran'ın ve Esad rejiminin tutumlarından dolayı zora giriyor. Fakat bunu aşmazlarsa Kürtler Astana olmazsa sonuç alamazlar. Bu mümkün değil. Ayrıca Kürtler orada uzlaştırıcı bir pozisyona gelebilirler” diye belirtti.

KÜRTLER ARASI BİRLİK

Kürt ulusal birliğine ilişkin gelişmeler dakkında da bilgi veren Eş Başkan Yüksek, “Bu konuda geçmişte olan tartışmaların aslında daha somut karşılığı olan bir zeminde yürüdüğünü ifade edebilirim. Uzun yıllardır Kürtler arası birlik gündemde. Bu kürtlerin somut belli kazanımlar sahip olmadığı dönemlerde daha soyut bir zeminde yürütüldüğünde bile haklı doğru şeylerdi. Ama şimdi daha somut şeyler üzerinde yürüyor. Hakkaten Kürtlerin birlikte hareket etmesi halinde neler kazanabileceğini gözleri ile görülen bir noktaya geldi. Olmaz ise neler kaybedebileceğini artık yaşayarak, görerek, tecrübe ettiği bir noktaya geldi. Somut bir karşılığı var artık bu arayışın. Gerçekten şimdi birlik olunursa büyük kazanımlar olacaktır. Kürtler, geçmiş yüzyıllarda geliştiremediği gerçekleştiremediği bir çok kazanımı bu yüzyılın başında gerçekleştirme şansına ve olanaklarına sahiptir. İşte en basiti Rojava bölgesi. Rojava bölgesinde neden bütün Kürtler aynı noktada hareket etmesin ki. Kürtler bütün farklılıkları ile orada temsil edilmelidir. Ama şimdi bakıyorsunuz Irak Kürdistan Yönetimi bu konuda çok da pozitif rol sahibi değil. Şimdi bunun kime ne faydası var. Suriye Rojava bölgesinde Kürtlerin bir statü elde etmesinde kimlerin ne zararı olabilir. Bu bütün Kürtler açısında bir kazanım anlamına gelmeyecek mi? Bu aynı zamanda Irak Kurdistan Bölgesi için de geçerli, oradaki kazamınlar tüm Kürtler açısından yararlıdır mantığında olmalıyız. Oradaki kazamımlar da Kürtler açsında çok önemli ve onların korunması lazım.”

‘BİRLİK OLMASAYDI HEWLER KORUNAMAZDI’

DAİŞ’in Musul saldırısını hatırlatan Yüksek, “İşte geçtiğimiz iki yıl içerisindeki gelişmeleri hepimiz hatırlıyoruz. Yani IŞİD Terörünü nasıl Irak Bölgesel Kürdistan'ı, Şengal bölgesini tehdit ettiğini hatırlayalım. Yani böylesi dönemlerde tüm Kürt partileri birlikte hareket edince o kazanımlar korunabiliyor. Bu birlik olmasaydı Hewler ve diğer Kürt kentleri korunamazdı. Yani bugün bölgedeki egemen devletler Kürtleri birbirlerine karşı kullanmaya devam etmek istiyor. Yani Kürt tarihine dönüp bakalım bunun örnekleri ile doludur. Beylikler dönemi, Mirlikler dönemi, yani her imparatorluk bir Kürt beyliğini başka bir Kürt beyliğine karşı kullanılmış. Bir tarafı desteklediği görüntüsünü vermiş ama onun eli ile diğerini tavsiye ettikten sonra ittifak kurduğu Kurdü de tasfiye etmiş” dedi.

‘GEÇEN AY BARZANİ YÖNETİMİ İLE GÖRÜŞTÜK’

En son geçen ay Federe Kürdistan Bölgesi ile temaslarda bulunduklarını sözlerine ekleyen Yüksek, Şunları söyledi: “Orada bir konferans vesilesi ile bulunduk ve birçok Kürt partisi ile de görüşmeler yaptık, KDP başta olmak üzere. Tabii oralarda da bizim tüm çabamız bu fikir birliğini yakalayamaya dönüktür. Kürtler arası Kürt partileri arasında ilişki geliştirmektir. Var olan çelişki çatışma zeminini olabildiğince azaltmak. Bu yönlü çalışmalar var. Bu konu da geçmişe nazaran önemli mesafelerin katledildiğini de ifade edebilirim o lumlu anlamda. Ama hala ortada olan sorunları da söyleyebilirim. Olumluya evrilmesi için herkes iyi niyetli bir çaba içerisinde.”

Kenan Kırkaya / Selman Gozelyüz - dihaber