Yaralarını sararak kışa hazırlanıyorlar

ŞIRNAK - Zorlu geçen ayların ardından evlerine dönen Şırnaklılar, bir taraftan çetin geçecek kışa hazırlık yapıyor bir taraftan da yaralarını sarıyor. Yaşananlara rağmen birbirlerinin ellerini tutmaktan vazgeçmeyen aileler, kapılarını, evleri yakılıp yıkılan komşularına açıyor.

Dünü ve bugünü yok edilmek istenen Şırnak’ta acılara ve yokluğa rağmen yaşama tutunmak bir direniş halini alıyor. Bahşiş ailesi, Bahçeli Mahallesi’nin deyim yerinde ise şehri kuşbaşı izleyen evlerinden bahçesinde kışa hazırlanıyor. Yasak boyunca gidemedikleri bağlarından topladıkları üzümlerle pekmez yapan ailenin büyüğü Fehime Bahşiş, bağlarından sağlam kurtarabildikleri üzümlerle pekmez yaptıklarını belirterek, “Kışa hazırlık yapıyoruz. Bu pekmezi kaynatalım ki çocuklarımıza kışın verecek bir lokmamız olsun” diyor. Bir taraftan kış için odunlar bir köşede toplanırken bir taraftan da çetin kış bastırmadan bahçede son çaylar içiliyor, yasak günlerinde neler yaşandığı, kenti nasıl terk etmek zorunda kaldıkları üzerine sohbetler ediliyor. Bahçede bulunan ağaçlara konan kuşlar da unutulmamış ve onların kışın soğuğundan korumak için küçük yuvalar yerleştirilmiş.

Bahçede henüz yaşananların ayırdına varamamış ancak isimlerini bu topraklar için direnenlerden alan Mahir Cudi ve Kenan kırılmış oyuncaklarıyla oyunlar oynuyor. Kentin aşağı mahallelerinde pazar günü olması nedeniyle aralıklı yıkım da devam ediyor. Mahallelerden kaldırılan molozları taşıyan kamyonlar peşi sıra dizilip ayrılıyor.

‘MECBUR KALDIK ÇIKMAYA’

Odun ateşinde kaynattığı pekmezini karıştırırken anlatmaya başlıyor Fehime Bahşiş: “Biz kesinlikle evlerimizden gitmeyeceğiz dedik ama bizi mecbur bıraktılar çıkmaya” diyor. Bahşiş, Silopi’ye gittiklerini ve yasak kalkmadan önce geri döndüklerini söyleyerek, “Bu civardaki tüm dükkanlar yanmıştı. Biz de geldik bu evimize döndük. 16 kişi dört aile olarak kaldık” diyor.

MEYVE BAHÇELERİ BAKIMSIZLIKTAN KURUDU

Mahallenin alt kısmında bulunan bahçelerinin de yasakta tahrip olduğunu belirten Fehime Bahşiş, bakımsızlıktan dolayı da meyve ağaçlarının kuruduğunu, buğdaylarının hasadını yapamadıklarını dile getiriyor.
Evlerinin polisler tarafından yasak döneminde mevzi olarak kullanıldığını da söylüyor Fehime teyze ve bu yüzden evlerinde yaşanan hasarı şöyle anlatıyor: “Elektrikli olan tüm cihazları kırmışlar. Dolaplarımızın yanından delik açarak içeriyi mevziye dönüştürmüşler. Eşyalarımızı kırdılar.”

KİRAYA ÇIKACAK EV BULAMIYORLAR

Halkın büyük bir eziyet yaşadığını, ardından da oturacak ev dahi bulamadığını söyleyen Fehime teyze, “İnsanlar kiraya oturacak ev dahi bulamıyor. Komşularımızın evleri ya yıkıldı ya da yıkım kararı çıktı. Komşularımız olmadan biz burada nasıl bir yaşam kuracağız, nasıl kalacağız buralarda? Onlar giderse biz de kalamayız” diyor.

EVİNİ KIŞA HAZIRLIYOR

Bahçelievler Mahallesi’nde de evi az hasarlı olan 65 yaşındaki Abdullah Bektaş, yasak süresince zarar gören kapı pencerelerini onararak yaklaşan kışa hazırlanıyor. Yaşının ileri oluşu, bedenin yorgunluğuna rağmen vazgeçmeyen Abdullah amca, evlerine iki top mermisinin isabet ettiğini birinin patlamadığını anlatıyor.

8 AYDA 3 KEZ GÖÇ ETTİ

Evde oluşan hasarları tuğla örerek kendi çabalarıyla onardıklarını dile getiren Abdullah amca, yasak başladığında köyleri olan Bilmad’a gitmiş ancak köye de top mermisi isabet edince Afet Evleri’nde belediye tarafından verilen çadırlara yerleşmiş ailesi ile birlikte.

Çadırları yıkılınca evine geri dönen Abdullah amca, kendisi gibi çadırsız kalan komşularının çoğunun dönüşte evlerini bulamadıklarını ve başka yerlere gitmek zorunda kaldıklarını söylüyor. Abdullah amca, büyük bir dayanışma örneği sergileyerek evlerinin üst katındaki daireyi evsiz kalan komşuları için boşaltmış.

HAPSETMEK DE ÖLDÜRMEK DE BİTİRMEZ

Yaşananların 1990’lı yıllarla benzerlik taşıdığını ve o dönemde yapılanların tekrarlandığını hatırlatıyor Abdullah amca ve şunları ekliyor: “Kürt halkı öyle bitmez. Dünya var oldukça bu halk da var olacaktır. Bu halk öyle ölüm ile hapse atma ile bitirilemez.”

Dicle Müftüoğlu / Devran Toptaş - dihaber