ADIYAMAN - Adıyaman Alevileri, referanduma ilişkin Hacı Bektaşi Veli'nin “Eksiği kendi özünde ara” sözünü hatırlatarak, "Hayır" diyeceklerini belirtti.
Adıyaman Alevileri, referandumda "Hayır" demeye hazırlanıyor. Kentteki Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Şube Başkanları ile Alevi dedelerinden Mahmut Dolaş, "Hayır" gerekçelerini sıraladı.
'CUMHURBAŞKANI'NIN HER SÖYLEMİ TALİMAT OLACAK'
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı şube Başkanı Nusret Tunç, halkın verecekleri oyları bir kez daha düşünüp vermeleri gerektiğini dile getirerek, evet çıkması durumunda Türkiye’nin geri dönüşü olmayan bir yola, uçuruma ve kaosa sürükleneceğini söyledi.
Alevilerin yüz yıllardan beri sistemin ve devletin hedefinde olduğuna dikkat çeken Tunç, şöyle devam etti: “Bu güne kadar gelen yönetim sisteminde en azından bazen denk gelen mahkemeler ve aklı selim hakimler sayesinde haklarımızı mahkemelerde mücadele ederek aldık. Ama bu gün bu anayasa değişikliği ile mahkemelerin özerkliği ve bağımsızlığı ortadan kalkmakta. Sadece mahkemelerin değil bütün kurumların bağımsızlığı ve özerkliği ortadan kalkmaktadır. Cumhurbaşkanı konuşacak ve Cumhurbaşkanın her konuştuğu söz ve kelime talimat olarak algılanacaktır. Dolayısı ile bu ülke Cumhurbaşkanının söylemleri ve demeçleri doğrultusunda idare edilecektir. Bilim adamları demokrasiyi kurum ve kuralları olan bir uzlaşı rejimi olarak tanımlarlar. Şimdi Türkiye’de bu tek adam rejimi geldiği zaman, idari anlamda kurumlar ve kuralar tamamen ortadan kalkıyor. Ülke talimatlar ile yönetileceği için uzlaşı da ortadan kalkmış olacak.”
‘EVET ÇIKMASI İÇİN YAPMAYACAKLAR ÇILGINLIK YOK’
Alevilerin inanç ve düşüncelerinde biat ve itaat kültürünün olmadığını hatırlatan Tunç, referandumda "evet" çıkması durumunda sadece Alevilerin değil toplumun tüm kesimlerinin ezileceğini vurguladı. Hükümetin anayasa değişikliğinde ki yetersiz ve eksikliklerini halktan gizlemek için muhalif basına yöneldiğini ifade eden Tunç, şöyle dedi: “Bu gün ülkeyi idare eden hükümet onlarca televizyonu, onlarca gazeteyi, radyoyu niye kapattı? Elbette bu anayasa değişikliğindeki yetersiz ve eksikliklerini halktan gizlemek için yaptılar. Şuan da basın medya tek ses olmuş durumda. Var olan medya AKP hükümetinin emrindedir. Bir iki televizyon, namuslu yazar ve gazete kalmış, onlarında başına ne gelecek belli değildir. Çünkü devleti yönetenler kaybedeceklerini gördükleri an yapmayacakları hiçbir çılgınlık yoktur.”
‘OHAL İLE HALKIN ÜZERİNDE BASKI KURULACAK’
Pir sultan Abdal Kültür Dernekleri Şube Başkanı Mahmut Yapıcı da, referandumun tekçi ve ayrımcı bir sistemi beraberinde getireceğine dikkat çekerek "hayır" diyeceklerini açıkladı. İstenilen başkanlık sisteminin Türkiye’ye gelmesi durumunda meclisin tamamen devre dışı kalacağını sözlerine ekleyen Yapıcı, "Gelecek başkan kim olursa olsun her şeyi kendisi yapacak. Yani başkan kendi istediği tarzda devleti tek başına yönetecektir. OHAL var iken hiçbir seçim sağlıklı bir şekilde yapılamaz. OHAL olunca halkın üzerinde bir baskı olacaktır. OHAL döneminde yapılacak olan bir referandum demokratik bir referandum olmayacaktır” diye konuştu.
‘NE GETİRECEK NE GÖRÜRECEK BİLMİYORUZ’
Aleviler olarak her zaman demokrasiden yana olduklarını anımsatan Alevi dedelerinden Mahmut Dolaş, “Başkanlık sisteminin ne getireceğini, ne götüreceğini bilmiyoruz. Yani topluma yeterince anlatılmadığı gibi bu süreç çok hızlı işledi. Bunu toplumla iyice tartışmak için halka gidilmeliydi ve halka detaylıca anlatılmalıydı” dedi.
‘EKSİĞİ KENDİ ÖZÜNDE ARA’
Başkanlık sistemiyle Türkiye’nin daha iyi yönetileceğinde ısrar den yetkililere Hacı Bektaşi Velinin, “Eksiği kendi özünde ara” sözüyle cevap veren Dolaş, şunları ifade etti: “Eğer Türkiye iyi yönetilmiyorsa bunun sorumlusu parlamentoda bulunan insanlardır. Türkiye’nin durumu kötüye gidiyorsa kafa kafaya verip Türkiye’yi düze çıkartmaları gerekiyor. Bu siyasetin ve siyasetçilerin işidir. Bir vatandaş olarak partili cumhurbaşkanı istemiyorum. Türkiye’de bir zemin kayması olursa hepimiz bundan zarar görürüz. Eğer sen oraya 600 milletvekili göndereceksen ve görev yapamayacaksa ne işe yarar.”