URFA - Merkez Haliliye ve Eyyübiye ilçelerini ayıran ve kanalizasyon suyunun karıştığı Karakoyun Deresi ıslah edilmediğinden hastalık saçıyor. Dere boyu oturan yurttaşlar, etrafa yayılan koku ve sivrisineklerden dışarıya adım atamıyor.

Urfa’nın merkez Haliliye ve Eyübiye ilçelerini ayıran Karakoyun Deresi'ne kanalizasyon sularının karışması nedeniyle, etrafa hastalık ve koku saçıyor. Sivrisinek üremesine neden olan derenin ıslah edilmemesinden şikayetçi yurttaşlar, evlerinden dışarıya adım atamıyor. Dereboyu uzanan Beykapı Mahallesinde oturan yurttaşlar, ıslah projesi adı altında yıllardır çalışmanın bitmediğini dile getirdi. Belediyelerden kalıcı çözüm bekleyen yurttaşlar, etrafta bulunan parkların çocuklar için tehlikeli hal aldığını söyledi.

‘KOKU VE SİVRİSİNEKTEN DIŞARIYA ÇIKAMIYORUZ’

55 yaşındaki Ali Akkuş isimli mahalleli, bütün yaz koku ve sivrisinekten uyuyamadıklarını dile getirdi. Zaman zaman derenin temizlendiğini, ancak birkaç gün sonra eski halini aldığını belirten Akkuş, "Dere bizim yaşamımızı ciddi anlamda olumsuz etkilemesine rağmen bir şey diyemiyoruz. Kanalizasyon akıntısı yanı sıra dereye atılan çöp ve atıklar aynı zamanda görüntü kirliliği yaratıyor.” dedi.

ÇOCUKLAR KANALİZASYON DERESİNDE

Mahallede esnaf olan Mustafa Sarıyıldız (23), özellikle yaz aylarında koku ve sivrisinekler ile uğraştıkları gibi, derenin çocuklar içinde tehlike arz ettiğini vurguladı. Geçen günlerde çocukların çıplak ayaklarıyla dereye atılmış balıkları tutmaya çalıştıklarını anlatan Sarıyıldız, şunları söyledi: "Çocukların çıkması için uyardık, ancak her zaman görmeyebiliriz. Dolayısıyla çocukların hastalanmasına neden olabilir. Ayrıca kanalda kuyu gibi derin olan bir yer var. Bu çocuklardan herhangi biri bu kuyuya girip boğulabilirdi. Biz şikâyetçiyiz. Burada esnafız. Özellikle yazları dükkânımızın önünde oturamıyoruz. Ayda bir, belediye gelip burada ilaçlama yapıp gidiyor, ancak bu çözüm değildir.”

'ÇOCUĞUM İÇİN ENDİŞELİYİM'

1 çocuk annesi Semra Akkuş (26) da, engelli kızı için endişeli olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Yazın baktık koku geliyor. Dedik belki kedi ya da başka bir hayvan ölmüştür. Gidip temizledik, ancak koku bir türlü gitmedi. Biz ne yapalım, gelip temizlemiyorlar. Buraya kalıcı bir çözüm bulmaları lazım. Bizim çocuklarımız bu çevrede geziyor, oynuyor. Çocuklarımız bir hastalık kapsa bizim canımız yanacak, kimin umurunda. Gelip yapsalar iyi olur, ama sesimizi duyan yok. Gelip diyorlar ki 'çöp dökerseniz sizi şikâyet ederiz.' Biz niye kendi yaşam alanımızı kirletelim, başkaları getirip atıyor. Biz sürekli komşular ile dışarı çıkıp oturuyoruz. Yazın komşular ile kapının önünde oturup sohbet etmek istediğimizde, pis kokudan kaynaklı oturamıyoruz. Evde dahi kokudan kaynaklı pencerelerimizi açamıyoruz.”